Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2020/1898
Karar No: 2021/2193
Karar Tarihi: 29.04.2021

Danıştay 10. Daire 2020/1898 Esas 2021/2193 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/1898
Karar No : 2021/2193


DAVACI : ... Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. ...

DAVALILAR : 1- ... Bakanlığı / ANKARA
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri ...
Av. ...
2- ... Kurumu Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...

DAVANIN_ÖZETİ : 01/08/2013 tarih ve 28725 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 2. maddesinde yer alan "(vakıf üniversiteleri hariç)" ibaresinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ_İDDİALARI : Davacı tarafından, üçüncü basamak sağlık kuruluşu olarak nitelendirilen vakıf üniversitelerinin, 2547 sayılı Kanun'un 56. maddesinde üniversiteler ve yüksek teknoloji enstitülerinin, genel bütçeye dahil kamu kurum ve kuruluşlarına tanınan mali muafiyetler, istisnalar ve diğer mali kolaylıklardan aynen yararlanacağının ifade edilmesi ve 2547 sayılı Kanun'un ek-7. maddesince “Vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumları, bu Kanunun 56 ncı maddesinde yer alan mali kolaylıklardan, muafiyetlerden ve istisnalardan aynen istifade ederler ve bunlar emlak vergisinden muaf tutulurlar.” ifadesine yer verilmesi suretiyle, vakıf üniversiteleri ile diğer üniversiteler arasında bir ayrım yapılmamasına rağmen iptali istenen maddede, vakıf üniversitelerinin hariç tutulduğu ve uygulamayla acil hallerde ilave ücret alınması yolu açılarak üst normlara aykırı yeni bir durum yaratıldığı, dava konusu ibarenin iptali gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından, iptali istenen düzenlemenin üst hukuk normlarına uygun olduğu, ilave ücretin vakıf üniversitelerince zaten alındığı, ayrıca dava konusu imkândan faydalandırılması halinde hastalar açısından mağduriyetler oluşacağı ve davacı tarafından imzalanan sağlık hizmeti protokolünde Kurumca belirlenen esas ve usullerin kabulünün imza altına alındığı, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ : Başkent Üniversitesi Rektörlüğü vekili tarafından, 01.08.2012 tarih ve 28725 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 2. maddesinde yer alan "(vakıf üniversiteleri hariç)" ibaresinin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
01.08.2012 tarih ve 28725 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 2. maddesi ile 24/3/2013 tarihli ve 28597 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin 1.9.3 numaralı maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesi “Aşağıda belirtilen sağlık hizmetleri için (Yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında (vakıf üniversiteleri hariç) öğretim üyesi tarafından SUT’un 2.1.1 numaralı maddesi kapsamında verilen sağlık hizmetleri hariç) hiçbir ilave ücret alınamaz.” şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
12.11.2013 tarih ve 28819 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in 1. maddesinde, 24/3/2013 tarihli ve 28597 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin 1.9.3 numaralı maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesi değiştirilmiştir.
Her ne kadar iptali istenilen düzenleme değişmiş ise de, bu durum davaya konu düzenlemenin değerlendirilmesine engel oluşturmayacağından işin esasına geçildi.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle vakıf üniversitelerinin hukuki statüsü ortaya konularak bu yükseköğretim kurumlarına ait hizmet sunucuları ile aralarında ve verdikleri sağlık hizmetlerinde fark olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Anayasanın 130. maddesinin 1. fıkrasında, çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile, ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzel kişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversitelerin Devlet tarafından Yasayla kurulacağı, 2. fıkrasında, Yasada gösterilen usul ve esaslara göre kazanç amacına yönelik olmamak koşuluyla Vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabileceği ve bu kurumların mali ve idari konular dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabi olacağı hükme bağlanmıştır.
2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun Ek 2. maddesinde de vakıfların kazanç amacına yönelik olmamak şartıyla ve mali ve idari hususlar dışında, akademik çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden bu Yasada gösterilen usul ve esaslara uymak kaydıyla yükseköğretim kurumları veya bunlara bağlı birimlerden birini veya birden fazlasını kurabilecekleri belirtilmiş, Ek 6. maddesinde de kurulacak yükseköğretim kurumunun, vakıf tüzel kişiliği dışında ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olacağı ve bu kurumun gelirlerinin, geçici olarak dahi hiç bir suretle vakıf mâmeleklerine veya hesaplarına intikal ettirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
30.4.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 73/2. maddesinde, kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversite hastaneleri ile özel hastanelere ve Kurumla sözleşmesi bulunan diğer sağlık hizmeti sunucularına, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerden, Komisyonca belirlenen bedelin bir katına kadar alınabilecek ilave ücretin tavanının Bakanlar Kurulunca belirleneceği kurala bağlanmıştır.
Anılan Yasa hükmüne dayanılarak çıkarılan kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları tarafından, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak alınabilecek ilave ücretin belirlenmesine ilişkin ve 10.12.2013 tarih ve 28793 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 16.09.2013 tarih ve 2013/5385 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, Sağlık Hizmetleri Komisyonunca belirlenen sağlık hizmeti bedelinin en fazla iki katına kadar ilave ücret alınabilmesi öngörülmüştür.
Davaya konu Sağlık Uygulama Tebliğinin "1.9.3 - İlave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri" başlıklı maddesinin iptali istenilen kısmında, Yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında Yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında vakıf üniversitelerindeki öğretim üyesi tarafından (vakıf üniversiteleri hariç) Sağlık Uygulama Tebliğinin 2.1.1 numaralı maddesinde belirtilen ayakta tedavi hizmetleri kapsamında verilen sağlık hizmetleri dışında maddede belirtilen sağlık hizmetleri için hiçbir ilave ücret alınmayacağı, öngörülerek vakıf üniversiteleri kapsam dışında bırakılmıştır.
Anılan düzenlemelere göre bir kamu tüzel kişisi olan vakıf yükseköğretim kurumlarının, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumlarından farklı olarak idari ve mali özerkliğe sahip oldukları açık olup, Vakıf yükseköğretim kurumlarına bağlı sağlık hizmeti sunucuları, kapsamdaki kişilere vermiş oldukları sağlık hizmetleri karşılığında alacakları bedeli, mali özerkliğin bir sonucu olarak ilgili yasa hükümleri çerçevesinde kalmak şartıyla serbestçe belirleme hak ve yetkisine sahip olduklarından sağlık hizmeti karşılığında alınacak bedel yönünden yasa ile bir sınırlama getirilmediği sürece, dava konusu Sağlık Uygulama Tebliği ve benzeri idari düzenlemelerle vakıf yükseköğretim kurumlarının sunmuş oldukları sağlık hizmetleri karşılığında kapsamdaki kişilerden herhangi bir ücret talep edip edemeyecekleri yönünde bir sınırlama yapılmasına hukuken olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda yasa ile bu konuda ayrı bir düzenleme yapılmadan vakıf üniversiteleri ile diğer üniversite hastanelerinde görevli öğretim üyelerinin statüleri ve verdikleri sağlık hizmetlerinde farklılık olmamasına karşın Sağlık Uygulama Tebliğinin davaya konu maddesinde, vakıf üniversitelerinin kapsam dışında bırakılmasına ilişkin yapılan düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle anılan Sağlık Uygulama Tebliğinin davaya konu maddesindeki "(vakıf üniversiteleri hariç)" ibaresinin iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 29/01/2016 tarih ve E:2013/12083, K:2016/390 sayılı kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 03/12/2018 tarih ve E:2016/4209, K:2018/5351 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
01/08/2013 tarih ve 28725 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 2. maddesinde yer alan "(vakıf üniversiteleri hariç)" ibaresinin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 29/01/2016 tarih ve E:2013/12083, K:2016/390 sayılı kararı ile;
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 73. maddesine 21/05/2013 tarih ve 6486 sayılı Kanun ile yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında öğretim üyeleri tarafından mesai saatleri dışında bizzat verilen sağlık hizmetleri için Kurumca belirlenmiş sağlık hizmetleri bedelinin, poliklinik muayenelerinde bir katını, diğer hizmetlerde yüzde ellisini geçmemek üzere, üniversite yönetim kurulu kararıyla öğretim üyelerinin unvanları itibarıyla belirlenen miktarda ilave ücret alınabileceği; ancak alınacak ilave ücretin bir defada asgari ücretin iki katını geçemeyeceği; bu oranları bir katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu; Kurumun bu fıkra kapsamında ilave ücret alınamayacak sağlık hizmetlerini belirlemeye yetkili olduğu hükmünün eklendiği; 01/08/2013 tarih ve 28725 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 2. maddesi ile Tebliğin 1.9.3 numaralı maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesinin değiştirilerek, “Aşağıda belirtilen sağlık hizmetleri için (Yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında (vakıf üniversiteleri hariç) öğretim üyesi tarafından SUT’un 2.1.1 numaralı maddesi kapsamında verilen sağlık hizmetleri hariç) hiçbir ilave ücret alınamaz.” cümlesinin eklendiği; Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin 1.9.3. maddesinde sayılan ilave ücret alınamayacak sağlık hizmetleri incelendiğinde bunların, acil servislerde verilen ve SUT eki EK-2/B Listesinde yer alan 520.021 kod numaralı “Yeşil alan muayenesi” adı altında Kuruma fatura edilebilen sağlık hizmetleri hariç olmak üzere, acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetleri,  yoğun bakım hizmetleri, yanık tedavisi hizmetleri, kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri), yeni doğana verilen sağlık hizmetleri, organ, doku ve kök hücre nakillerine ilişkin sağlık hizmetleri gibi niteliği itibarıyla ilave ücret alınmaması gereken hizmetler olduğunun görüldüğü; buna rağmen, Kurum tarafından yapılan düzenleme ile ilave ücret alınmaması gereken sağlık hizmetlerine istisna getirildiği; bu istisnanın 5510 sayılı Kanun'un 73. maddesiyle düzenlenen yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında öğretim üyeleri tarafından mesai saatleri dışında bizzat verilen sağlık hizmetleri için tanınan istisna kapsamında olduğu düşünülse bile, söz konusu Kanun maddesinde, bu sağlık hizmetleri için ilave ücret alınabileceği yönündeki kuralda, vakıf üniversitelerinin hariç tutulduğuna ilişkin bir ifadenin yer almaması nedeniyle Sağlık Uygulama Tebliğiyle böyle bir sınırlamaya gidilmesinde hukuken olanak bulunmadığı; diğer taraftan, vakıf üniversiteleri ile diğer üniversite hastanelerinde görevli öğretim üyelerinin statüleri ve verdikleri sağlık hizmetlerinde farklılık olmamasına karşın, idari ve mali özerklikleri dikkate alınarak Sağlık Uygulama Tebliğinin davaya konu maddesiyle, vakıf üniversitelerinin kapsam dışında bırakılmasının eşitlik ilkesini zedeleyeceğinden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu Tebliğin 2. maddesinde yer alan "(vakıf üniversiteleri hariç)" ibaresinin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının, davalı idareler tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 03/12/2018 tarih ve E:2016/4209, K:2018/5351 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin 1. fıkrasında; Danıştay dava daireleri kararlarına karşı Danıştay'da temyiz yoluna başvurulabileceği, 2575 sayılı Kanun'un 38. maddesinde İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin 4. fıkrasında ise; idare mahkemelerinin bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebileceği öngörülürken, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu belirtilmiş, Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde ise ısrar olanağı tanınmamıştır.
Bu nedenle, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına uyularak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun "Sağlık hizmetlerinin ödenecek bedellerinin belirlenmesi" başlıklı 72. maddesinin 1. fıkrasında, "65 inci madde gereği ödenecek gündelik, yol, yatak ve yemek giderlerinin Kurumca ödenecek bedellerini belirlemeye Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu yetkilidir. Komisyon, tıp eğitimini, hizmet basamağını, alt yapı ve kaynak kullanımı ile maliyet unsurlarını dikkate alarak sağlık hizmeti sunucularını fiyatlandırmaya esas olmak üzere ayrı ayrı sınıflandırabilir. Komisyon, 63 üncü madde hükümlerine göre finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca ödenecek bedellerini; sağlık hizmetinin sunulduğu il ve basamak, Devletin doğrudan veya dolaylı olarak sağlamış olduğu sübvansiyonlar, sağlık hizmetinin niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup olmaması, kanıta dayalı tıp uygulamaları, maliyet-etkililik ölçütleri ve genel sağlık sigortası bütçesi dikkate alınmak suretiyle, her sınıf için tek tek veya gruplandırarak belirlemeye yetkilidir...." düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un "Sağlık hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve sağlık giderlerinin ödenmesi" başlıklı 73. maddesinde, "Bu Kanuna göre sağlık hizmetleri, Kurum ile yurt içindeki veya yurt dışındaki sağlık hizmeti sunucuları arasında yapılan sözleşmeler yoluyla ve/veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından satın aldıkları sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi suretiyle sağlanır.
Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerden sağlık hizmeti sunucularının giderleri ve ürettikleri sağlık hizmetlerinin maliyetleri, yapılan sübvansiyonlar gibi kriterler dikkate alınarak bu bedellerin iki katına kadar alınabilecek ilave ücretin tavanını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu tavan dahilinde alınabilecek ilave ücret oranları Kurumca belirlenir. ..." hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda yer verilen 5510 sayılı Kanun'un 72. maddesine göre, davalı Sosyal Güvenlik Kurumunun finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca ödenecek bedellerini, Devletin doğrudan veya dolaylı olarak sağlamış olduğu sübvansiyonlar, sağlık hizmetinin niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup olmaması, kanıta dayalı tıp uygulamaları, maliyet-etkililik ölçütleri ve genel sağlık sigortası bütçesi dikkate alınmak suretiyle sınıflandırma, gruplandırma yetkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Anılan Kanun'un 73. maddesinde ise, vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularına, kamu idaresi sağlık hizmeti sunucularına tanınmayan bir hak tanınarak, bunların genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerden ilave ücret alabilmelerine imkân tanınmış, Sağlık Uygulama Tebliğinde buna paralel düzenlemelere yer verilmiştir.
Hem vakıf üniversite hastanelerine tanınıp Devlet üniversiteleri hastanelerine tanınmayan ilave ücret talep edebilme imkânı, hem Devlet üniversiteleri hastaneleri ile vakıf üniversiteleri hastanelerinde sunulan hizmetin maliyeti, yapılan sübvansiyonlar, Kamu İhale Kanunu'na tabi olup olmama noktasında farklılıklar olması göz önüne alındığında, bu iki grup sağlık hizmeti sunucusunun sunduğu sağlık hizmetlerinin Kuruma faturalandırılması noktasında birbirlerinden farklı şekilde düzenleme yapılabileceği sonucuna varıldığından, ilave ücret alınamayacak sağlık hizmetlerine ilişkin getirilen istisna kapsamına vakıf üniversite hastanelerinin dahil edilmemesine yönelik dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ... TL vekâlet ücreti ile temyiz aşamasında davalı idareler tarafından yapılan ... TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ... TL yargılama gideri ile karar düzeltme aşamasında davacı tarafından yapılan ... TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, taraflarca yapılan posta gideri avanslarından varsa artanının karar kesinleştikten sonra istemleri halinde taraflara iadesine,
4. Bu kararın tebliğini izleyen otuz (30) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyizen başvurulabileceğinin taraflara duyurulmasına, 29/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi