Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2552
Karar No: 2012/5640
Karar Tarihi: 17.04.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/2552 Esas 2012/5640 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/2552 E.  ,  2012/5640 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.02.2004 gününde verilen dilekçe ile maden sahasına elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 22.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ruhsat sahibi olduğu, ... ilçesi hudutları dahilindeki İR:5359 nolu maden sahasına, mücavir AR:80703 nolu saha sahibi davalı tarafından ocak ağzı açılmak suretiyle müdahalede bulunulduğunu ayrıca çıkarılan pasaların sahasına döküldüğünü belirterek müdahalenin men-i ve eski hale getirme isteminde bulunmuştur.
    Davalı, dava konusu alanda kendisine ait sahaya doğru arama faaliyetinde bulunduğunu, bu faaliyetinin Maden İşleri Genel Müdürlüğünün bilgisi ve kontrolü dahilinde ve Maden Kanunu"nun 18. maddesine göre prospeksiyon kapsamında olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı yargılama giderleri yönünden temyiz etmiştir.
    3213 sayılı Maden Kanununun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde prospeksiyon: “Madencilik arama faaliyetlerine mesnet teşkil edecek ön bilgilerin toplanması işi” şeklinde tarif edilmiştir.
    Aynı Kanunun “Aramanın Sınırları” başlıklı 18. maddesi ise; “Arama ruhsat sahibi, arama faaliyetinin teknik gereklerini yerine getirebilmek için çevresindeki ruhsat sahalarında, saha veya işletmeye zarar vermeyecek şekilde prospeksiyon yapabilir.” şeklindedir.
    06.11.2010 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliğinin “Tanımlar ve kısaltmalar” başlıklı 4. maddesinin (çç) bendinde de maden arama faaliyetleri “jeolojik prospeksiyon,
    Jeoloji haritası yapımı, numune alma, jeofizik araştırma, jeoteknik etütler ile üretime yönelik olmayan sondaj, galeri sürme, yarma ve kuyu açma gibi faaliyetler” olarak belirtilmiştir.
    Maden mevzuatına ilişkin bu genel açıklamalar sonrasında, dosyada bulunan bilgi ve belgelere gelince; davacı, 20.01.2004 tarihinde Maden İşleri Genel Müdürlüğüne müracaatı ile uhdesinde bulunan İR:5359 sayılı maden (kömür) sahanın mücavirinde, AR:80703 sayılı ruhsat sahibi davalının, İR:5359 sayılı saha dahilinde ocak ağzı açıp, çıkarılan pasaları sahasına döktüğünü belirtilerek, davalının faaliyetlerin durdurulmasını istemiştir. Maden İşleri Genel Müdürlüğü; 21-22.02.2004 tarihlerinde Bakanlık heyetince mahallinde yapılan tetkik sonucu heyet üyelerinin 24.02.2004 tarihli raporu doğrultusunda “…AR:80703 sayılı ruhsat sahası sahibi davalının kendisine ait ruhsat sahasındaki kömür cevherleşmesine ulaşmak için, ruhsat sahası mücavirinde bulunan İR:5359 sayılı ruhsat sahası sınırları dahilinden AR:80703 sayılı ruhsata doğru bir galerinin sürüldüğü, galeri ağzının AR:80703 sayılı ruhsat sınırına yaklaşık 45 metre mesafede olduğu, galeri ağzının hem kömüre ulaşmak hem de kömüre ulaştıktan sonraki (malzeme nakli, kömür nakli, insan nakli v.b.) faaliyetler için en uygun yer olduğu, yaklaşık 18 metre sürülen galeride üretim yapılmadığı ayrıca galeri sürülen yerde davacının saha sınırında kömüre rastlanılması halinde üretilmeyeceğine dair davacıya taahhütte bulunulması nedeniyle AR:80703 sayılı ruhsat hakkında Maden Kanununun ilgili maddeleri gereği, yapılacak işlemin olmadığından…” davacı talebini reddetmiştir.
    Davacı, davalının söz konusu faaliyetinin durdurulması yolundaki başvurusunun reddi üzerine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı aleyhine, ... 1. İdare Mahkemesinde açtığı dava sonucu 07.07.2006 tarihli kararda özetle, “davacı kuruma ait ruhsat sahası içerisinde, arama faaliyeti yaparak galeri süren AR:80703 nolu ruhsat sahibince yapılan faaliyetin, 3213 sayılı Maden Kanunu"nun 18. maddesi kapsamında bulunmadığından, söz konusu hukuka aykırı faaliyeti durdurmakla yükümlü olan davalı idarenin belirtilen yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve bu yoldaki davacı başvurusunun reddi yolundaki işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş” bu karar Danıştay 8. Dairesinin incelemesinden geçerek 17.11.2009 tarihinde kesinleşmiştir.
    Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, yargılama sırasında davalıya hitaben yazılan 08.09.2006 tarihli yazıda ise, AR:80703 sayılı maden sahası ile ilgili olarak ... 1. İdare Mahkemesinin kararı uyarınca, ... uhdesinde bulunan İR:5359 sayılı saha
    içerisinden, arama faaliyetlerinde bulunulması işlemi, hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle iptal edildiğinden, İR:5359 sayılı saha içerisinden, AR:80703 sayılı arama ruhsatı ile yapılan arama faaliyetlerinin acilen durdurulması gerektiği bildirilmiştir.
    Mahkemece 28.04.2010 tarihinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporları ile davalının müdahalesine son vermiş olduğu, bahse konu galerinin göçmüş olduğu, eski hale getirilmesine gerek olmadığı ve kal"i gerektirecek bir yapının bulunmadığı anlaşılmıştır.
    Maden ruhsatı almak için yalnızca Devletten izin almak gerekli ve yeterlidir. Devlet adına, maden hakları ile ilgili ruhsatları vermek ve bu ruhsat sahalarındaki faaliyetleri takip etmek de Maden İşleri Genel Müdürlüğünün görevidir. Maden mevzuatına aykırı faaliyetlerin bulunulduğunun tespit edilmesi halinde madencilik faaliyetleri adı geçen Genel Müdürlükçe durdurabilir.
    Görüldüğü üzere, davalının dava konusu faaliyeti Maden İşleri Genel Müdürlüğünün bilgisi dahilinde olup, maden mevzuatı çerçevesinde davalının madencilik faaliyetleri durdurulmamış, İdare Mahkemesinin kararı sonrasında verilen iznin hukuka uygun bulunmadığı belirtilerek adı geçen Genel Müdürlükçe davalının dava konusu maden arama faaliyetlerini durdurması gerektiği bildirilmiştir.
    Bu durumda; davalı, dava tarihi itibariyle faaliyetlerini verilen izin doğrultusunda gerçekleştirdiğinden haksız olmadığı ve davanın açılmasına da sebebiyet vermediğinden davalının yargılama giderleri ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücreti ile sorumlu tutulması doğru değildir. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK’nun 438/VII maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının ikinci bendinin hükümden çıkarılarak yerine “Alınması gereken 18,40 TL harçtan peşin alınan 10,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına”, hüküm fıkrasının üçüncü ve dördüncü bentlerinin de hükümden çıkarılarak yerine “Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 17.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi