15. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3944 Karar No: 2017/3529 Karar Tarihi: 23.10.2017
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3944 Esas 2017/3529 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı tarafından temyiz edilen bir hükümde, mahkemenin görevli olup olmadığı tartışılmaktadır. Davacı, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptâli istemektedir. Mahkeme, Fikri ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 76. maddesi gereği görevli olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakmış ve davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, davada \"Fikri mülkiyet hakkına veya hak sahipliğine\" dayanılmadığından görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olmalıdır. Kararın bozulması gerekirken, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılıp sonuçlandırılması yanlıştır. Kararda geçen kanun maddeleri ise 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 76. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 4. maddesidir.
15. Hukuk Dairesi 2016/3944 E. , 2017/3529 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Fikri ve Sınai Haklar Huk. Mah. Sıf.)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptâli istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu"nun 76. maddesi hükmü gereğince; bu Kanunun düzenlediği hukuksal ilişkilerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda fikri ve sinai haklar hukuk mahkemesi görevlidir. Ancak bunun için öncelikle, davacı ya da davalı yanın, davada "Fikri mülkiyet hakkına veya hak sahipliğine" dayanması gereklidir. Somut olayda ise, 5846 sayılı Kanun"a dayanılarak tecavüzün önlenmesi, telif hakkı, eser sahipliğinin tesbiti, tecavüz nedeniyle tazminat istenmediğinden, aksine sözleşme ve Borçlar Kanunu hükümlerine dayanılarak bakiye iş bedeli alacağının tahsili dava edildiğinden, taraflar arasındaki ilişki hukuki niteliği itibariyle 818 sayılı BK"nın 355 (6098 sayılı TBK"nın 470) maddeleri uyarınca eser sözleşmesi olduğundan görevli mahkeme dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 4. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi"dir. Açıklanan nedenlerle mahkemece davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılıp sonuçlandırılması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazları incelenmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.