22. Hukuk Dairesi 2015/12871 E. , 2015/15354 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücretinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı .... davacının diğer davalı şirketin işçisi olduğunu sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı alt işveren şirket duruşmaya katılmadığı gibi iddialara cevap da vermemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar dair verilen karar, Dairemizin, 2013/24777 esas, 2014/34309 karar sayılı kararı ile, fazla mesai ücretinin reddi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrası fazla mesai ücretinin reddine karar verilmiş, ancak bozma dışında kalan alacaklarla ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre ilk sorun, bozma üzerine verilen kararda, bozma dışında kalan hususlar hakkında yeniden hüküm kurulup kurulmayacağıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu sebeple bozma kararından sonra mahkemece 6100 sayılı Kanun"un 297. maddesinde belirtilen unsurları içeren yeni bir karar verilmek zorundadır.
Somut olayda, mahkeme tarafından, hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda, fazla mesai ücreti alacağının reddine ilişkin verilen karar doğru olmakla birlikte, bozma kapsamı dışında kalan kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talepleri hakkında, bozma öncesi olduğu gibi ve açıkça hüküm kurulması gerekirken olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması hatalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.