2. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/16130 Karar No: 2014/23614
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/16130 Esas 2014/23614 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2014/16130 E. , 2014/23614 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma ve Tenfiz
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 24.11.2014 (Pzt.)
(Muhalif)
KARŞI OY YAZISI
Yabancı devlet makamlarınca hazırlanan resmi belgelerin Türkiye’de bu vasfı taşıması, belgenin verildiği devletin yetkili makamı veya ilgili Türk konsolusluk makamı tarafından onaylanmasına bağlıdır. Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası sözleşmelerin yabancı resmi belgelerin tasdiki ile ilgili hükümleri saklıdır (...md.224). Böyle bir onayı taşımayan yabancı resmi belge, Türkiye"de bu vasıfta kabul edilemez. Tanınması talep edilen yabancı mahkeme kararında, verildiği devletin yetkili makamının veya ilgili Türk konsolosluk makamının onayı mevcut değildir. “Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Hakkındaki” 5 Ekim 1961 tarihli Lahey Sözleşmesine göre, “apostil” belgesi sunulmuş ise de, bu belgenin tercümesi yaptırılmamıştır. Bu belgenin tercümesi yaptırılmadan, yabancı belgeyi verildiği Devletin “mahkemesinden sadır” resmi belge saymanın olanağı yoktur. Bu bakımdan bu haliyle yabancı belge, tanımaya esas alınamaz. Öncelikle bu eksikliğin tamamlanması, bundan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. O halde, davacıya, sözü edilen eksikliği tamamlaması için uygun süre tanınmalı, tamamlandığı takdirde davanın esası incelenmeli; tamamlanmaz ise, dava bu usulü eksiklik sebebiyle reddedilmelidir. Bu husus nazara alınmadan hüküm tesisi usul hukuka aykırıdır. Hükmün açıklanan bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk kararına katılamıyorum.