23. Hukuk Dairesi 2018/2347 E. , 2019/4392 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl davada tazminat, birleşen davada sözleşmenin iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davada davanın karar verilmesine yer olmadığına, bileşen davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacılar-birleşen davada davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi, gecikme tazminatı ve menfi zararın tahsili istemine, birleşen dava ise aynı sözleşme gereğince sözleşmenin feshi sonucu sebepsiz zenginleşme bedelinin ödenmesi talebine ilişkindir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici ve fer’i müdahil vekillerince temyiz edilmiş, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 11.06.2012 günlü, 2011/7127 E. 2012/4320 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamından sonra yapılan yargılamada, birleşen dava davacı vekilince müddeabihin değeri 20.000,00 TL"den 247.055,00 TL daha arttırılararak 267.055TL olarak dava ıslah edilmiştir. Mahkemece iddia,savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacının ıslah talebi de değerlendirilerek asıl davanın Yargıtay tarafından onanmış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın kabulü ile 267.955,00 TL"nin 20.000,00 TL"si için birleşen dosya dava tarihinden itibaren, geri kalanı için 23.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte birleşen dosya davalılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
Kararı asıl dava davacıları-birleşen dava davalıları vekili temyiz etmiştir.
1) Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi, gecikme tazminatı ve menfi zararın tahsili istemine, birleşen dava ise aynı sözleşme gereğince sözleşmenin feshi sonucu sebepsiz zenginleşme bedelinin ödenmesi talebine ilişkindir. Birleşen dava davacı vekili dava dilekçesinde 20.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiş olup 23.05.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini arttırmıştır. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen ilk karar, yukarıda açıklandığı üzere, Yargıtay 15. Hukuk Dairesince 11.06.2012 tarihinde bozulmuş olup, bozma sonrası davacı vekili tarafından 23.05.2014 tarihinde ıslah yapılmıştır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1948 tarihli 1944/10 E. 1948/3 K. ve 12.05.2016 tarihli 2015/4-268 E. 2016/1 K. sayılı kararları uyarınca bozmadan sonra ıslah yapılabilmesi mümkün değildir. Mahkemece, bu husus gözetilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2) Bozma nedenine göre asıl dava davacıları- birleşen dava davalıları vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün, re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre asıl dava davacıları- birleşen dava davalıları vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcın talep halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.