17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/12510 Karar No: 2014/10831 Karar Tarihi: 07.07.2014
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/12510 Esas 2014/10831 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/12510 E. , 2014/10831 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya 9. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 18/03/2014 NUMARASI : 2013/511-2014/93
Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın, davalı Hüseyin Hazar’ın işleteni olduğu aracın çarpması nedeniyle hasarlandığını belirtip, sigortalıya ödenen hasar tutarının kusur oranına göre 2.400,91 TL’sinin davalıdan tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaliyle takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı Hü. H.. vekili, zaman aşımı definde bulunup, husumetin araç sürücüsüne yönetilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre davalı borçlunun icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, icra takibinin olayla ilgisi bulunmayan yetkisiz icra dairesinde yapıldığı ve dava koşulu oluşmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. Davanın dayalı olduğu icra takip dosyasında ödeme emri davalı borçlu ile isim benzerliği olan H.. H..’e tebliğ edilmiş, anılan kişi süresinde verdiği itiraz dilekçesinde asıl borçlu ile isim benzerliği bulunduğunu belirtip, borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. İsim benzerliği nedeniyle ödeme emrinin yanlış kişiye tebliğ edildiğinin anlaşılması üzerine gerçek borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, borçlu vekili süresinde borca itiraz etmiş, yapılan bu itiraz üzerine de itirazın iptali davası açılmıştır. Bu durumda mahkemece gerçek borçlu vekili tarafından yapılan borca itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz olmadığı gözetilerek işin esasına girilip yapılacak yargılama sonunda varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, icra takibinin gerçek borçlusu olmayan, isim benzerliği nedeniyle ödeme emri kendisine tebliğ edilen kişinin 16.08.2011 günlü itiraz dilekçesi nazara alınarak yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 07.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.