Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/11870
Karar No: 2019/9748
Karar Tarihi: 06.05.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/11870 Esas 2019/9748 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/11870 E.  ,  2019/9748 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili , davacının iş akdinin haksız nedenle feshedildiğini belirterek ihbar ve kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iş akdinin İş Kanunun 25/II-e maddesi gereğince haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının taraflar arasındaki güven ilişkisini zedeleyecek davranışta bulunduğu ve bu durumun doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış olduğundan işverene haklı nedenle fesih imkanı sağladığı, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı belirtilerek kıdem ve ihbar tazminatlarının reddine diğer taleplerin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Uyuşmazlık, iş sözleşmesinin feshinin haklı olup olmadığı ve feshin 4857 sayılı Kanun"un 26. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içerisinde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği noktasında toplanmaktadır.
    İşçi veya işveren bakımından haklı fesih nedenlerinin ortaya çıkması halinde, iş sözleşmesinin diğer tarafının sözleşmeyi haklı nedenle fesih yetkisinin kullanılma süresi sınırsız değildir. Bu bakımdan 4857 İş Kanunu’nun 26. maddesinde, fesih nedeninin öğrenildiği tarih ile olayın gerçekleştiği tarih başlangıç esas alınmak üzere, iki ayrı süre öngörülmüştür. Bu süreler içinde fesih yoluna gitmeyen işçi ya da işverenin feshi, haklı bir feshin sonuçlarını doğurmaz. Bu süre, feshe neden olan olayın diğer tarafça öğrenilmesinden itibaren altı işgünü ve herhalde fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl olarak belirlenmiştir.
    Altı iş günlük süre işçi ya da işverenin haklı feshe neden olan olayı öğrendiği günden itibaren işlemeye başlar. Olayı öğrenme günü hesaba katılmaksızın, takip eden iş günleri sayılarak altıncı günün bitiminde haklı fesih yetkisi sona erer.
    İşverenin tüzel kişi olması durumunda altı işgünlük süre feshe yetkili merciin öğrendiği günden başlar. Bu konuda müfettiş soruşturması yapılması, olayın disiplin kurulunca görüşülmesi süreyi başlatmaz. Olayın feshe yetkili kişi ya da kurula intikal ettirildiği gün altı iş günlük sürenin başlangıcını oluşturur. Bir yıllık süre ise her durumda olayın gerçekleştiği günden başlar.
    4857 sayılı Kanun’un 26. maddesinde öngörülen altı iş günlük ve bir yıllık süreler ayrı ayrı hak düşürücü niteliktedir. Bir başka anlatımla fesih hakkının öğrenmeden itibaren altı iş günü ve olayın gerçekleşmesinden itibaren bir yıl içinde kullanılması şarttır. Sürelerden birinin dahi geçmiş olması, haklı fesih imkanını ortadan kaldırır. Hak düşürücü sürenin niteliğinden dolayı taraflar ileri sürmese dahi, hakim resen dikkate almak zorundadır.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı 23.09.2013 tarihinde işverenin herkesi çağırarak opet kartlarla ilgili savunma istediğini ve tek bir odaya toplandıklarını, savunma isteyip istifa dilekçesi vermeleri ve ibraname vermelerini istediğini, işverenin istediği gibi baskı nedeni ile istifa dilekçesini verdiğini ve beyanlar alındıktan sonra her zamanki gibi vardiyasında çalışmaya devam ettiğini ancak sağlık sebebi ile aldığı rapor dönüşü 04.11.2013 tarihinde iş yerine alınmayarak iş akdinin feshedildiğini iddia etmiş, davalı ise davacının şirkete ait opet kartları kullanarak müşterilerden aldığı nakit paraları kendisinin kullanarak haksız kazanç elde ettiğinden iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini belirtmiştir. İşverenin 22.09.2013 tarihli “ 22.09.2013 tarihinde açığa çıkan opet kartla haksız kazanç yaptığınız ve buna bağlı iş ahlakına uymayan eylemlerde bulunduğunuz tespit edilmiştir." şeklindeki yazıl ile davacıdan savunmasını istediği ve davacının da 23.09.2013 tarihinde “ kesinlikle haksız kazanç elde etmedim, bunu müdürüm amirim bilmektedir" ifadesinde bulunarak savunmasını verdiği, davacının savunması aldındıktan sonra işine dönerek çalışmaya devam ettiği , yazılı bir fesih bildirimi bulunmadığı ancak feshe konu olaya ilişkin savunmanın alımasının ardından 1 ayı aşkın süre geçtikten sonra davacının 04.11.2013 tarihinde iş yerinden çıkışının yapıldığı ve bu ara dönemde yapılan bir disiplin soruşturması olmadığı anlaşılmıştır. Buna göre yukarıda anlatılan 6 iş günlük süre şartı somut olayda gerçekleşmediğinden yapılan feshin haklı değil artık geçerli sebebe dayandığının kabul edilmesi ve buna göre davacının geçerli fesih nedeni ile kıdem ile ihbar tazminatlarına hak kazandığının kabulü gerekirken, yazılı şekilde taleplerin reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde ilgililere iadesine, 06.05.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi