(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/3772 E. , 2012/5599 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.06.2009 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı şirket yönünden davanın kabulüne diğer davalılar yönünden reddine dair verilen 20.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı şirket vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
Davacı, Hastane binası inşaatına 19 adet radyatör ile 38 adet köşe radyatör vanası monte ettiğini, eser bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, eser bedelinin tahsilini istemiştir.
Davalı Hastane Baş tabipliği, hastane binasının davalı Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından davalı ... Müteahhitlik İnşaat Lmt. Şti."ne yaptırıldığını, eser bedelinden sorumlu olmadıklarını savunmuştur.
Davalı Köylere Hizmet Götürme Birliği ise, Hastane inşaatının ... Müteahhitlik Lmt. Şti."ne ihale ile yaptırıldığını, hak edişle birlikte tüm ödemelerin yapıldığını ve davacı ile akdi ilişkilerinin olmadığını savunmuştur.
Davalı ... Müteahhitlik İnşaat Lmt. Şti. duruşmalara katılmamış ve cevap dilekcesi vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, eser bedeli 1650.82 TL"nin 08.02.2007 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı ... Müteahhitlik İnşaat Lmt. Şti."den alınarak davacıya verilmesine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili ile davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalılar arasında yazılı bir eser sözleşmesi bulunmamaktadır. Ne var ki, keşif ve bilirkişi raporu Ve tanık anlatımlarından davacı şirket tarafından düzenlenen 08.02.2007 tarihli faturada yazılı işlerin davacı şirket tarafından hastane binasına yapıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki ihtilafın çözümü için davacı tarafından yapılan bu işten davalıların sorumlu tutulup tutulamayacakları noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında yazılı bir eser sözleşmesi olmasa da davacı tarafından dava dilekçesinde yazılı işler hastane binasına yapıldığından, davacı vekaleti olmadan başkası namına tasarrufta bulunmuş sayılır. Vekaletsiz iş görme, Borçlar Kanununun 410 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan yasanın 413. maddesi gereğince, iş sahibinin menfaati için yapılmış olan bir işte, yapan kimsenin halin icabına göre zaruri veya faydalı bulunan masraflarını ve hakimin taktir edeceği zararını iş sahibinin tazmin etmesi gerekir.
Burada vekaletsiz iş görme hükümlerine göre yapılan iş bedelinden davalılardan hangisinin sorumlu olacağı da önem taşımaktadır. Dosya kapsamından dava konusu hastane inşaatı davalı Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından ihale ile davalı ... Müteahhitlik İnşaat Ltd. Şti."ne yaptırılmış, iş bedeli teknik elemanlar tarafından düzenlenen hak edişlere istinaden ... Müteahhitlik İnşaat Ltd. Şti."ne ödenmiştir. Davacı tarafından yapılan iş, ihale kapsamında olan ve davalı şirket tarafından yapılması gereken işlerden ise, hak edişler ile iş bedeli davalı şirkete ödendiğinden iş bedelinden vekaletsiz iş görme hükümlerine göre davalı şirket sorumludur. İhale kapsamında yapılması gereken işlerden olmadığının anlaşılması halinde ise, binayı yaptıran Köylere Hizmet Götürme birliği sorumlu olacaktır.
Mahkemece yapılması gereken iş, mahallinde teknik bilirkişi vasıtasıyla keşif yapmak, davacı tarafından yapılan işin niteliği itibarıyla yapıldığı tarihe göre yukarıda açıklanan vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca talep edebileceği miktarı hesaplattırmak, yapılan işin ihale kapsamında yapılması gereken işlerden olup olmadığını belirlemek, ihale kapsamında yapılması gereken işlerden olduğunun saptanması halinde, belirlenen miktardan davalı şirketin, aksi taktirde binayı yaptıran Köylere Hizmet Götürme Birliğinin sorumlu olacağı nazara alınmak suretiyle istemi karara bağlamak olmalıdır.
Mahkemece, değinilen bu yönlerin gözardı edilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; Borçlar Kanununun 101. maddesi hükmü uyarınca faizin temerrüdün gerçekleştiği tarihten başlatılması gerekirken fatura tarihinden başlatılması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 17.04.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi.