Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2019/2483
Karar No: 2021/2383
Karar Tarihi: 03.05.2021

Danıştay 3. Daire 2019/2483 Esas 2021/2383 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2483
Karar No : 2021/2383

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Dış Ticaret Limited Şirketi

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 2017 yılının Ocak dönemine ait 146.328,94-TL katma değer vergisinin mahsuben ve nakden iadesi için yaptığı başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile söz konusu tutarın tecil faizi ile birlikte iadesine hükmedilmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Mahsuben iade taleplerinin ilgilisi hakkında düzenlenecek vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirileceği yönünde 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nda herhangi bir kısıtlama bulunmadığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği, Mahkeme kararıyla davaya konu işlem ile iade ve mahsup talebi reddolunan 2017 yılının Ocak dönemine ilişkin katma değer vergisi iade alacağından reddolunduğu tarihten Mahkeme kararı üzerine yapılacak iade ve mahsup tarihine kadar olan süre için 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun uyarınca hesaplanacak yasal faizin davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığından, davacının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin 4. fıkrasına göre hesaplanacak faizin tarafına ödenmesine ilişkin talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilerek davacının katma değer vergisi iade alacağının 3095 sayılı Kanun uyarınca hesaplanacak yasal faizi ile birlikte iadesine hükmedilmiş, faiz talebine ilişkin bu kısmı aşan tutar yönünden ise dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dairelerince verilen ara kararıyla, davalı idereden, davacı hakkında sahte fatura düzenlediği yönünde rapor bulunup bulunmadığı ve varsa söz konusu raporun bir örneği ile dava konusu işleme dayanak diğer tüm bilgi ve belgelerin ibrazının istenilmesi üzerine dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile savunmaya ekli belgelerin incelenmesinden, dava konusu işlemin, davacı hakkında "KDV İade Taleplerinde Uygulama Genel Tebliği'nin Özel Esaslar Bölümündeki Usul ve Esaslar Geçerlidir" şerhi bulunması sebebiyle, özel esaslar uyarınca ve Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliği'nin "Özel Esaslar" başlıklı bölümünün 6.1.1. maddesi kapsamında beş kat teminat karşılığında, teminat gösterilmemesi halinde de inceleme raporu sonucuna göre yerine getirileceği yönünde tesis edildiği ve davacı şirket hakkında sahte belge düzenleme yönünde düzenlenmiş rapor bulunmadığının belirtildiği, bu durumda, davacı şirket hakkında sahte fatura düzenleme fiili nedeniyle olumsuz rapor bulunmaması ve davacı ortak veya kanuni temsilcileri ile bu şahısların ortaklığının veya kanuni temsilciliğinin bulunduğu başka mükellefler hakkında sahte belge düzenleme fiili nedeniyle düzenlenmiş olumsuz raporun dosyaya ibraz edilmemesi, bu yönde bir iddianın da davalı idare tarafından ileri sürülmemesi karşısında, olayda, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği'nin dava konusu işlemin tesisisine dayanak alınan "Özel Esaslar" başlıklı bölümünün 6.1.1. maddesinin uygulama olanağının bulunmadığı sonucuna varıldığı, öte yandan, davacının haksız iade isteminde bulunduğu, iade isteminin özel esaslar uyarınca inceleme sonucu yerine getirilmesini haklı kılacak ve hukuken itibar edilebilecek başkaca bir bilgi, belge ve tespitin mevcut olmadığı da görüldüğünden davacının genel esaslar uyarınca iade isteminin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından istinaf başvurusu belirtilen gerekçeyle reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dosyada yer alan tespitlerden dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunun ortaya konulduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının, 2017 yılının Ocak dönemine ilişkin 146.328,94-TL katma değer vergisinin iadesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlem ve söz konusu tutarın tecil faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; dava konusu işlem iptal edilerek davacının katma değer vergisi iade alacağının 3095 sayılı Kanun uyarınca hesaplanacak yasal faizi ile birlikte iadesine hükmedildiği, faiz talebine ilişkin bu kısmı aşan tutar yönünden ise davanın reddedildiği, bu kararın aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen istinaf isteminin ise Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği'nin dava konusu işlemin tesisisine dayanak alınan "Özel Esaslar" başlıklı bölümünün 6.1.1. maddesinin uygulama olanağının bulunmadığı gibi davacının haksız iade talep ettiği, iade isteminin özel esaslar uyarınca inceleme sonucu yerine getirilmesini haklı kılacak ve hukuken itibar edilebilecek başkaca bir bilgi, belge ve tespitin de mevcut olmadığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle değişik 45. maddesinin 2. fıkrasında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu, 3. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği, 4. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği, bu hâlde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun'un yine 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik 49. maddesinin 1. fıkrasında ise temyiz incelemesi sonunda Danıştay'ın; kararı hukuka uygun bulursa onayacağı, kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onayacağı hüküm altına alınmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı Kanun'un, istinafın, temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu yolundaki düzenlemesini içeren 45. maddesinin 2. fıkrasının, istinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyaların bölge idare mahkemelerine gönderileceği kuralına dair cümleyle tamamlanması ve fıkrada Kanunun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesine herhangi bir atıfta bulunulmamış olması karşısında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olacağı yolundaki kuralın, istinaf dilekçeleri ve bu dilekçeler üzerine Kanunun 48. maddesine göre bölge idare mahkemelerince yapılacak işlemlerle ilgili olarak getirilmiş olduğunun kabulü gerekir. Başka bir ifadeyle, değinilen bu kuralın, Danıştay'ın temyiz incelemesi sonunda verdiği kararlarla ilgili 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin, istinaf incelemesi üzerine verilecek kararlar için de uygulama imkanı getirdiğinden söz edilemez.
Nitekim, istinaf başvuruları üzerine bölge idare mahkemelerince verilecek kararlara ilişkin 45. madde düzenlemesi ile temyiz incelemesi üzerine Danıştay tarafından verilecek kararlara ilişkin 49. madde düzenlemesi, 2577 sayılı Kanun'da 6545 sayılı Kanunla eş zamanlı getirilmiş değişiklikler olup, Yasa koyucu tarafından 49. maddede, temyiz incelemesi üzerine verilecek onama ve bozma kararları bentler halinde ayrıntılı biçimde belirtilmişken, aynı Kanunun 45. maddesinin 3. ve 4. fıkralarında istinaf başvuruları üzerine verilecek kararla ilgili olarak 49. maddeden farklı terimler ve usuller getirilmiş olması yukarıdaki görüşü doğrular mahiyettedir.
Belirtilen nedenlerle, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulması durumunda istinaf başvurusunun reddine; hukuka uygun bulmaması durumunda ise istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak işin esası hakkında yeniden bir karar verecek olan bölge idare mahkemelerince, istinaf incelemesine konu kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemekle birlikte gerekçesinin hukuka uygun bulunmadığı hallerde, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek istinaf isteminin reddine karar verilmesi mümkün bulunmadığından, vergi mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptali ile söz konusu tutarın 3095 sayılı Kanun hükümleri uyarınca hesaplanacak yasal faizi ile birlikte iadesine hükmedilmesine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun yazılı gerekçeyle reddi yolundaki kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
3. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 03/05/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi