22. Hukuk Dairesi 2017/21843 E. , 2019/9747 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ile davalılardan Dokuz Eylül Üniversitesi vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı; açtığı işe iade davası neticesinde işe iadesine karar verildiğini ve kararın onandığını ancak işe başvurmasına rağmen işe başlatılmadığını iddia ederek işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücret alacağının davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalıların Cevap Özeti:
Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Ltd. Şti, davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece; toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı ... vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ve davalı ...’nün aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında kıdem tazminatı dışında hüküm altına alınan alacaklara uygulanan faiz başlangıç tarihleri ile uygulanan faiz türü noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kıdem tazminatı için faiz başlangıcı, işçinin işe başlatmama yoluyla gerçekleşen fesih tarihi olmalıdır. Geçersiz sayılan fesih tarihinden faiz yürütülmesi doğru olmaz.
İhbar tazminatı ve izin ücreti bakımından ise, işe başlatmama yoluyla gerçekleşen fesihten sonra işverenin temerrüde düşürülmüş olması halinde bu temerrüt tarihi, aksi halde dava ve varsa ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütülmelidir.
İşe başlatmama tazminatının fesih tarihindeki ücrete göre hesaplanması gerekir. İşçinin işe başlatılmadığı tarih, işe başlatmama tazminatının muaccel olduğu andır. Bahsi geçen tazminat yönünden faize hak kazanmak için kural olarak işverenin temerrüde düşürülmesi gerekir. İşverenin dava tarihinden önce temerrüde düşürülmemiş olması halinde dava ve varsa ıslah tarihlerinden itibaren faize hükmedilir.
Ancak işçinin işe iade başvurusunda işe alınmadığı taktirde işe başlatmama tazminatının ödenmesini talep etmiş olması durumunda, işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekmez ve işe başlatmama anından itibaren faiz hakkı doğar.
İşe iade başvurusunda boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların ödenmesi talep edilmiş ise, başvuru ile birlikte işveren de temerrüde düşürülmüş sayılmalıdır. Sözü edilen ücret ve diğer hakların ödenmemesi durumunda başvuru tarihinden itibaren faiz hakkı doğar.
İşe başlama isteğini içeren başvuruda boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların açıkça talep edilmemiş olması halinde ise, dava ve varsa ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütülmelidir.
Somut olayda, davacı dava tarihinden önce davalı işverenlere 28.05.2015 tarihinde ihtarname göndermiş olup işe iade talebinde bulunarak gereğinin yapılmasını, boşta geçen 4 aylık süreye ait ücretlerinin ve kanundan doğan her türlü haklarının ve işe başlatılmaması halinde mahkemece belirlenen 4 aylık brüt ücreti, yıllık izni, kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer tüm haklarının 3 gün içerisinde ödenmesini talep etmiş ve ihtarname davalı şirkete 29.05.2015 tarihinde, davalı üniversiteye 01.06.2015 tarihinde tebliğ edilmiş ve bu itibarla davacının talep ettiği bu alacaklar yönünden davalı işverenler dava tarihinden önce temerrüde düşürülmüştür. Mahkemece hüküm altına alınan ve ihtarnamede talep edilen alacaklardan olan ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti bakımından davalı şirket yönünden temerrüt tarihi olan 01/06/2015 tarihinden, davalı üniversite yönünden 04.06.2015 tarihinden itibaren, işe başlatmama tazminatına işe başlatmama tarihi olan 29.06.2015 tarihinden, boşta geçen süre ücretine ise başvuru tarihi olan 28.05.2015 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi ile ayrıca işe başlatmama tazminatına davacının talebini de aşar şekilde yasal faiz yerine bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizine hükmedilmesi hatalıdır. Bu hususlar bozma sebebi ise de yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (2) , (3), (4) ve (5) numaralı bentlerinin hükümden çıkartılarak yerlerine;
"2-Brüt 5.767,20TL işe başlatmama tazminatının 29.06.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davalılardan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Brüt 2.525,46TL ihbar tazminatının , davalı şirket yönünden 01.06.2015, davalı üniversite yönünden 04.06.2015 tarihinden olmak üzere işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Brüt 720,90TL yıllık izin ücretinin, davalı şirket yönünden 01.06.2015, davalı üniversite yönünden 04.06.2015 tarihinden olmak üzere işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Brüt 6.101,48TL boşta geçen süre alacağının 28.05.2015 tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.