8. Hukuk Dairesi 2018/4438 E. , 2020/188 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, müvekkiline dedesi ve babaannesinden mirasen kalan dava konusu taşınmazları davalıların kullandığını ve kira geliri elde ettiklerini belirterek dava tarihinden geriye doğru beş yıllık ecrimisil talep etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen süresinde cevap dilekçesi sunmamışlar, keşif sırasında davalılardan Nurten, dava konusu 65 numaralı parselde bulunan iki katlı evde kardeşi Gülten’in oturduğunu, aynı parselde bulunan iki katlı binada kiracının bulunduğunu, 106 numaralı parseldeki binanın bir katında kiracının bulunduğunu belirtmiş, davalı ... ise, 65 numaralı parseldeki iki katlı evi kendisinin yaptığını ve oturduğunu, aynı parselde bulunan diğer binanın iki katında kiracının oturduğunu ancak bir katında da vefat eden annesinin eşyalarının bulunduğunu, 106 numaralı parselde bulunan binanın üst katında erkek kardeşinin, alt katında ise kiracının oturduğunu belirtmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar; davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ecrimisil talebine ilişkindir.
Dava konusu taşınmazlar, tarafların murisleri adına kayıtlı olup paydaşlar (kural olarak) intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. Bu koşul dava şartı olması nedeniyle kendiliğinden gözetilir.
Ancak, bu kuralın birtakım istisnaları vardır ki bunlar; ecrimisil istenen taşınmazın fındıklık, çayır gibi (kendiliğinden) doğal ürün veren ya da hukuksal semere getiren işletme, fabrika gibi yerlerden olması, ya da paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, el atmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılmış bulunması halleridir.Ancak, bu kuralın birtakım istisnaları vardır ki bunlar; ecrimisil istenen taşınmazın fındıklık, çayır gibi (kendiliğinden) doğal ürün veren ya da hukuksal semere getiren işletme, fabrika gibi yerlerden olması, ya da paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, el atmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılmış bulunması halleridir.
Bu ayrık durumlarda intifadan men koşulu aranmaz. Sözü edilen davaların açılmış olması durumunda ise, o dava dilekçesinin davalı paydaşlara tebliğ edildiği tarihten sonrası için intifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılır.
Somut olayda, davalıların keşifte verdikleri beyanlar karşısında mahkemece hangi taşınmazların davalılar tarafından kullanıldığı, hangi taşınmazların kiraya verilerek gelir elde edildiği araştırılmadan hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Mahkemece taraf delilleri toplanarak, hangi taşınmazların davalılar tarafından kullanıldığı, hangilerinin kiraya verilerek gelir elde edildiği duraksamaya yer vermeden tespit edilmeli, davalılar tarafından kullanılan taşınmazlar hakkında intifadan men şartının, davacının daha önce açmış olduğu Sapanca Sulh Hukuk Mahkemesi 2013/194 Esas sayılı dosyadaki dava dilekçesinin davalılara tebliğ tarihinden itibaren gerçekleştiği de göz önünde bulundurularak ecrimisil hesabı yapılmalıdır
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi