13. Hukuk Dairesi 2017/9808 E. , 2018/2350 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... ile davacılar vekili avukat ..."ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, muris ...’ın davalı ile ... 3.Noterliği’nin 19.09.1996 tarih, 31481 Y.Nolu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile ... ilçesi, ... mahallesi, 3281 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine yapmakta olduğu binadan iki dairenin kaba inşaat olarak 40.000.000.-TL bedelle satışı ve devri hususunda anlaştığını, A blok 12 ve 19 nolu dairelerin davalı tarafından kaba inşaat halinde teslim edildiğini, muris ve oğullarının gerekli tadilat ve tamiratı tamamlayarak 1994 yılından itibaren dairelerde ikamete başladığını; davalının ... Toplu Konut İnşaatları adı altında ticari ve mesleki faaliyet kapsamında inşaat yapımı, daire alım-satımı işi ile iştigal ettiğini, satış vaadine konu taşınmazın arsa maliki ve inşaatın yapım işini üstlenen konumunda olduğunu, gerek muris, gerekse kendilerinin müteaddit kere hisse devir işleminin yapılması hususunda davalı ile görüşmesinden bir netice elde edilemediğini; kaba inşaat olarak teslim edilen daire için sözleşmede arsa payı/hisse oranı belirtilmediğini, bu nedenle yapılacak bilirkişi incelemesi ile sözleşmeye konu dairelere tekabül eden arsa payının tespitini talep ettiklerini, aynı konuda davalıya karşı açılmış ... 5.Tüketici Mahkemesinin 2013/272-273-274-275-276- 277-278 sayılı dosyalarında satış vaadi sözleşmelerine konu dairelerin arsa payının 18/1050 olarak belirlendiğini belirterek dava konusu ... ilçesi, ... mahallesi, 3281 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazda kat irtifakı ya da kat mülkiyeti kurulmamış olduğundan murise satışı vaat olunan iki daireye tekabül eden arsa payının/hisse oranının tespiti ile davalı adına olan tapu kaydı iptal edilerek kendilerinin miras payları oranında adlarına tesciline, bu yöndeki talebin kabul edilmemesi halinde iki dairenin dava tarihi itibari ile rayiç bedeli tespit edilerek HMK’nun 107.maddesi gereğince artırılmak üzere şimdilik 100.000,00.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada, davacı, murisi olan ..."ın davalı ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme gereğince dava konusu ..., ..., ..., ... Mah., 137 pafta, 3281 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 12 ve 19 numaralı dairelerin kaba inşaat halinde teslim edildiğini, kendilerinin gerekli tadilat ve tamiratları yaparak 1994 yılından itibaren söz konusu dairelerde ikamet etmeye başladığını, ancak taşınmazın tapusunun devir edilmediğini belirterek bu konuda daha önce diğer mirasçılar tarafından ... 3. Tüketici Mahkemesinin 2013/493 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını beyan ederek öncelikle davaların birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Asıl ve birleşen davanın kabulü ile davacıların murisleri ile davalı arasında düzenlenen ... 3. Noterliği"nin 19/09/1996 tarih 31481 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin feshi ile 340.000,00 TL "nin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak asıl ve birleşen davadaki davacıların miras payları oranında davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-HMK’nun 297 ve devamı maddeleri gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda, asıl dava ile birleşen 2014/1387 Esas sayılı dava dosyası yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2.bent gereğince davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.