22. Ceza Dairesi Esas No: 2015/65 Karar No: 2015/1009 Karar Tarihi: 21.052015
Hırsızlık - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/65 Esas 2015/1009 Karar Sayılı İlamı
Özet:
22. Ceza Dairesi tarafından görülen bir hırsızlık davasında, bir hükümlünün dosyasının incelenmesi sonucunda, daha önce kesinleşen kararına rağmen yargılaması devam eden bir diğer sanıkla birleştirildiği ve bu durumun hukuki olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 5237 sayılı Yasa uyarınca değerlendirme yapması, 5320 sayılı Yasa'nın 8/2. maddesi gereğince cezanın ertelenmesi ve lehe temyiz üzerine aleyhe bozma yasağı ilkesine aykırı davranılması gösterilmiştir.
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak; I- Hükümlü ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde; 29.12.2004 gün ve 2004/211 E.-2004/564 K. sayılı hükmün, sanık ... ve sanık ..."un yasal süresi içerisindeki temyizleri üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.12.2005 günlü kararıyla 5237 sayılı Yasa hükümleri uyarınca değerlendirme yapılmak üzere Mahkemesine tevdii edildiği, mahkemece verilen 21.06.2006 gün ve 2006/32-722 sayılı hükmün yalnız sanık ... tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 24.10.2007 gün ve 2006/20705 sayılı ilamı ile karar bozularak bozmadan sonra Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/499 E - 2008/39 K sayılı ilamı ile görevsizlik verildiği ve Çocuk Mahkemesinin 2008/45 esasına kaydedildiği; mahkemece verilen 21.06.2006 gün ve 2006/32-722 sayılı kararın temyiz talebi bulunmayan sanık ... yönünden kesinleşmesine rağmen söz konusu hükmün uyarlama yargılamasının sanık ... yönünden devam eden 2008/45 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilerek gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.09.2007 gün ve 2007/125-2007/186 sayılı kararında da açıklandığı üzere; her iki yargılamanın koşulları ve sonuçları birbirinden farklı bulunduğundan, haklarındaki hüküm kesinleşenlerle, yargılamaları devam edenlerin birlikte yargılanmasının mümkün bulunmadığı; buna göre, temyiz olunmaksızın kesinleşmesi nedeniyle lehe Yasanın belirlenmesine ilişkin olduğu kabul edilen hükümlü
... hakkındaki uyarlama yargılaması ile yargılaması süren sanık ... hakkındaki davanın, farklı hükümlere bağlı olduğu ve birlikte görülemeyeceği gözetilmeden yargılamaya devam olunarak hükümlü ... hakkında yazılı biçimde karar verilmesi, II- Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Sanık hakkında esas mahkemesince 29.12.2004 günlü kararla verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının ertelendiği ve sanık lehine temyiz üzerine, 5320 sayılı Yasanın 8/2. maddesi gereğince Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.12.2005 günlü kararı ile esas mahkemesine gönderilen dava dosyasının, esas mahkemesince lehe yasa uygulaması yapıldıktan sonra 21.06.2006 günlü ikinci kararla bu defa sanığa hükmolunan hapis cezasının sonuç olarak 7000 TL adli para cezasına dönüştürüldüğü; bu ikinci kararın yine sanık lehine temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 24.10.2007 tarih ve 2006/20705 Esas ve 2007/10662 Karar sayılı ilamı ile, ilk hükmün sanık lehine temyiz edilmesi ve hapis cezasının ertelendiği gözetilmeden adli para cezasına hükmolunmasının yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karşın, bu bozma kararı doğrultusunda uygulama yapılması yerine, bozmaya uyulduğu halde, şu an temyiz incelemesine konu hükümde sanığa hükmolunan hapis cezasının ertelenmesine veya adli para cezasına dönüştürülmesine karar verilmeksizin, lehe temyiz üzerine aleyhe bozma yasağı ilkesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve Hükümlü ..."un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 21.052015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.