6. Ceza Dairesi 2017/3252 E. , 2018/1021 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mağdur hukuk düzenince korunan hakkı ihlal edilen tabi veya hukuki kişidir. 5271 sayılı CMK"nun da mağdurların hakları konusunda yasal düzenlemeler getirilmiş. Mağdura bir takım haklar verilmiş. Bunlar ayrıcalıklı değil sadece daha önce sanığa tanınan haklardan mağdurların da yararlandırılması olgusudur. Mağdur kovuşturma ve soruşturma aşamalarının her birinde ve/veya tamamında kendisine barodan bir avukat atanmasını isteyebilir.
Suçtan zarar görmekle mağdurun davaya katılma hakkı doğmuştur. Davaya katılma hakkı olanın dava açma mecburiyeti olmadığı gibi davayı yürütme mecburiyeti olmaması neticesi katılma davasını her zaman geri alabilir.
Mağdur davaya katılma talebinde bulunup, kamu davasına katıldığında talebi halinde yine barodan kendisine bir Avukat görevlendirilir.
Mağdur; çocuk, sağır ve dilsiz, kendisini savunamayacak derecede akıl hastası olması halinde Avukat görevlendirilmesi için istemi de aranmaz.(CMK. 239. madde)
Aile içi şiddet; genelde ”fiziksel şiddet”, “cinsel şiddet”, “duygusal şiddet”; “ekonomik istismar” olarak kategorilere ayrılır. Anayasanın 41. maddesi ailenin korunmasına yer verdiği gibi ailenin korunmasına Uluslararası belgeler ve mevzuat düzenlemeler vardır. Ailenin korunmasına dair kanun, Türk Medeni kanununun ve
./..
TCK"da yer almıştır. TCK"da aile içi şiddet 82/1-d, 86/3-a, 102/3(c), 109/3(e) maddelerinde yer almıştır. Ailenin korunması kanunuyla bir takım tedbirler alınmıştır. Önlemler arasında “şiddete son verme”, “ortamdan uzaklaştırma”, “şiddet uygulayan aile bireylerini yaklaştırmama”, “diğer aile bireylerinin eşyalarına zarar vermeme”, “rahatsız etmemek” için koruyucu tedbirler ön görülmüştür.
Mal varlığına karşı işlenen suçlar içinde yer alan yağma suçları; 5237 sayılı TCK"nın 149 ile 150. maddelerinde düzenlenmiştir.
Yağma başkasının zilliyetliğinde taşınabilir malı zilliyetin rızası olmadan faydalanmak amacıyla cebir ve tehdit kullanmak suretiyle almasıdır. Yağma suçunda bir çok hukuki değer korunmaktadır. Amaç suç; faydalanmak için malın alınması, araç suçlar ise cebir, tehdittir.
Yağma suçunda, suçtan yara aldığı düşünülen kamu yararından ziyade asıl zarar gören kişilerdir. Kanun koyucu bu nedenle yağma suçunun aile içi işlenmesi ile ilgili özel bir düzenlemeye yer vermemiştir.
6284 sayılı kanun gereği ayırt etme gücüne sahip bireyin lehine koruyucu ve/veya önleyici herhangi bir tedbir alınmayan durumlarda; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının aile içi işlenen yağma suçunda doğrudan ve/veya dolaylı bir zarar gören konumunda kabulü olanaklı bulunmadığı dikkate alınarak somut dosyamıza dönecek olursak;
Yağma eylemine maruz kalan olay öncesi hakkında herhangi bir koruma ve/veya önleyici bir kanun ile korumaya alınmayan ayırt etme gücüne sahip sanığın annesi yakınan ...’ye 15.07.2016 tarihli oturumda yasal hakları anlatılan ifadesinin alındığı, aynı oturumda eylemin aile içi şiddet kapsamında kaldığından bahisle, ...’na olayla ilgili bildirimde bulunulduğu, 15.12.2016 tarihli oturumda ilgili Bakanlık tarafından davaya katılma talebinde bulunulması üzerine yerel mahkemece davaya katılmasına karar verildiği, yakınanın 02.01.2017 havale tarihli dilekçesi ile kovuşturma aşamasında oğlu olan sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiği ve bu hususu Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından aynı sanık hakkında duruşmalı olarak yapılan inceleme sırasında, 27.04.2017 tarihli oturumda tekrarladığı dikkate alındığından Aile Koruması ve kadına şiddetin önlenmesi kanunu kapsamında bir koruma kararı bulunmayan ayırt etme gücüne sahip mağdur ..."ye karşı gerçekleşen yağma suçunda; idarenin doğrudan ve/veya dolaylı olarak zarar gören sıfatı bulunmadığı,
Hal böyle olunca;
Katılma hakkı somut olayda bulunmayan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü"nün davaya katılma taleplerinin kabulü ile katılma kararı verilmesinin bu bağlamda hukuken geçerli olmadığı adı geçen kurum ve avukatına temyiz etme hak ve yetkisini vermeyeceğinden, ... vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II- Sanık ... savunmanının temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün doğal sonucu olan TCK.nun 53. maddesi ile ilgili Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının, infazda gözetilmesi olanaklı görülerek yapılan incelemede;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında doğrudan ve/veya dolaylı olarak suçtan zarar görmeyen ve bu nedenle de davaya katılma hakkı bulunmayan ... vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7.Ceza Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen 10.03.2017 gün, 2017/400 Esas ve 2017/382 Karar sayılı hükmünün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 303/1-h maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ""... vekili lehine sanıktan vekalet ücreti alınmasına"" ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.