Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2499
Karar No: 2020/4264

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/2499 Esas 2020/4264 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, tapuda kayıtlı taşınmazlar üzerinde yapılan temlik işlemlerinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu iddia ederek, iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Davalılar ise satın alım işlemlerinin ödemelerinin tamamlandığını ve temliknin gerçekleşmediğini savunmuşlardır. Mahkeme, birleştirilen davayı reddetmiş, asıl davada ise bir davalı yönünden reddetmiş, diğer davalılar yönünden ise kabul etmiştir. Yapılan temyiz sonucunda, Yargıtay, mahkemenin kararını bozmuştur. Yeniden yapılan yargılamada, mahkeme asıl davada bir davalı yönünden reddetmiş, diğer davalılar yönünden ise kabul etmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 560. ve devamı maddeleri uyarınca, tenkise tabi tutulabileceği tartışmasızdır.
1. Hukuk Dairesi         2019/2499 E.  ,  2020/4264 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
    Asıl davada davacı ..., mirasbırakan babası ..."ın 201 ada 3 parsel (geldisi 110 nolu parsel) sayılı taşınmazdaki payını 21.04.1967 tarihinde eşi olan mirasbırakan annesi Ümmü Yılmaz"a bağışladığını, mirasbırakan annesinin de anılan payı 18.06.1996 tarihinde davalı çocukları... ile ..."a, aynı akitle 203 ada 1 parsel (geldisi 126 parsel olan) sayılı taşınmazdaki payını da davalı çocukları ... ve ..."ye satış göstermek suretiyle devrettiğini, yine mirasbırakan Ümmü"nün 1402 ada 1 parsel (geldisi 385 ada 10 nolu, yargılama sırasında imar uygulaması ile 2717 ada 1 nolu parsel olan) sayılı taşınmazı da 31.05.2000 tarihinde davalı oğlu ..."e satış suretiyle aktardığını, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payı oranında iptal ve tescile, mümkün olmadığı takdirde payına isabet eden bedelin tahsilini istemiştir.
    Birleştirilen davada davacı ...; mirasbarıkan babası ..."ın birlikte yaşadığı kadından olma çocuğu olduğunu, mirasbırakan ..."in 201 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki payını eşi Ümmü"ye bağışladığını, Ümmü"nün de davalı çocuklarına satış suretiyle aktardığını, temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirastan mahrum edildiğini ileri sürerek, miras payı oranında iptal ve tescile, mümkün olmadığı takdirde payına isabet eden bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Asıl ve birleştirilen davada davalılar; iddiaların doğru olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, taşınmazların bedeli ödenerek satın alındığını, hatta bedelinin tamamını ödeyemedikleri için mirasbırakan Ümmü"ye 26.06.1996 tanzim tarihli 40.000.000.-TL bedelli senet verildiğini, kaldı ki Ümmü"nün 385 ada 10 nolu parseli noterde düzenlenen ölünceye kadar bakma akti ile davalı ..."e bıraktığını, buna rağmen sonradan bu taşınmazı davalı ..."e sattığını, Ümmü"nün satış bedelinin bir kısmını bankaya yatırıp, bir kısını tedavisi için harcadığını, bir kısmını da yeğeninin oğlu olan ..."e borç olarak verdiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, birleştirilen davanın reddine; asıl dava bakımından ise temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile iptal-tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...Hemen belirtmek gerekir ki; mirasbırakan ..., çekişmeye konu taşınmazlarını eşi Ümmü"ye bağış suretiyle temlik etmiş olup, resmi akitle belirtilen irade ile miras bırakanın iradesi arasında uyumsuzluk yoktur. O halde, değinilen hukuki sebebe dayalı temliklerde 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İnançları Birleştirme Kararı"nın uygulanma yeri bulunmamaktadır. Ancak koşulların mevcudiyeti halinde Türk Medeni Kanununun 560. ve devamı maddeleri uyarınca tenkise tabi tutulabileceği tartışmasızdır. Ne var ki, birleşen davada, davacı ..."nin tenkis talebi bulunmamaktadır. O halde birleşen davanın reddine karar verilmiş olması bu gerekçe ve sonucu itibariyle doğrudur. Bu nedenlerle birleşen dava davacısı ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Asıl dava bakımından davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle; davacı ... ile davalıların mirasbırakanı olan Ümmü Yılmaz"ın 201 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki payını davalı oğulları ... ve..."e temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle anılan parsel bakımından tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, aynı mirasbırakanın 203 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki payını davalı çocukları ... ile ..."ye temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun kabulünde de kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ancak, evrak arasına alınan tedavüllü tapu kayıtları ve resmi akitlerden; davalılar ... ve ..."nin dava konusu yapılan paylarını dava açılmadan önce 22.04.2003 tarihinde dava dışı kişilere devrettikleri ve kayıtla ilgilerinin kalmadığı anlaşıldığına göre, bu davalılar bakımından tapu iptal ve tescil isteğinin reddedilerek, davacının terditli bedel isteğinin değerlendirilerek, bedel bakımından varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile anılan davalılar adına kayıtlı olmayan taşınmazın iptal ve tesciline karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı ... ile ilgili temyiz itirazlarına gelince; Somut olaya gelince; tanık anlatımlarına göre mirasbırakan Ümmü"nün davalı oğlu ... ile birlikte yaşadığı, mirasbırakanlar ... ve Ümmü"ye yıllarca ..."in baktığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, mirasbırakan Ümmü"nün Alanya 1. Noterliğinde düzenlenen 07.06.1994 tarihli ""Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinde"" açıkça; ""10 parsel nosunda kayıtlı bulunan 1648 m2 miktarındaki taşınmaz üzerinde bulunan takriben 300 m2 lik evi müştemilatlarıyla birlikte şimdiye kadar yanında oturduğum ve bana bakan oğlum ..."a ölünceye kadar bakmak kaydı ile temlik ediyorum"" diye beyanda bulunarak oğlu ..."in yanında oturduğunu ve kendisine baktığını ifade ettiği görülmektedir. ...yukarıda değinilen somut olgular, açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, mirasbırakan Ümmü"nün, davalı ..."a yapmış olduğu temlikle ilgili olarak gerçek amaç ve iradesinin mirastan mal kaçırmak olmadığı bu amaçla temlikin gerçekleştirilmediği kabul edilmelidir. Hal böyle olunca, davalı ... bakımdan davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. ” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl davada davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne; birleştirilen davanın ise reddine karar verilmiştir.
    Karar, asıl davada davacı ... ve birleştirilen davada davacı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Asıl davada davacı ... ve birleştirilen davada davacı ...’nin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 10.00 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılar Emine ve Mustafa"dan alınmasına, 21/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi