1. Hukuk Dairesi 2019/3590 E. , 2020/4262 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, uluslararası nakliye işi yaptığı için resmi işlemlerini vekili olan kayınvalidesi olan davalı ... ve kayınbabası olan davalı ... aracılığıyla yaptığını, 2 parsel sayılı taşınmazın kendisi adına davalı ... tarafından alındığını, taşınmazın pazarlığını yaparak sözleşme imzaladıklarını, satış bedeli olan 150.000,00 TL’yi davalı ...’nin hesabına yatırdığını ancak tapunun davalı ... adına tescil edildiğini, eşi ile arasının bozulması nedeniyle davalının taşınmazı devre yanaşmadığını ileri sürerek, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde satış bedelinin davalı ...’den tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, taşınmazın davacı ile ilgili olmadığını, davacı tarafından sunulan 30/03/2015 ve 21/4/2015 tarihli sözleşmelerin yazılı delil başlangıcı niteliğinde dahi olmadığını, davacının iddiasını ancak yazılı delil ile ispat edebileceğini, davacı tarafından gönderilen 150.000,00 TL’nin eski bir borcun ödemesine ilişkin olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından esastan reddedilmiş; anılan kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairece; “…Somut olayda; davalıların, davacının kayınvalidesi ve kayınbabası olduğu, 30/03/2015 tarihli ‘Arsa Satış Sözleşmesi’ başlıklı belgede dava konusu taşınmazın satışı için davacı ve kayıt maliklerinden Kerem’in 150.000,00 TL bedel üzerinden satış için anlaştıkları, 1.000,00 TL’lik kısmın kapora olarak alındığı, davacının tır şoförü olması nedeniyle temlik sırasında hazır olmaması halinde taşınmazın kayınpederi olan davalı ... adına tescil edileceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin davacı, kayıt maliki Kerem ve emlakçı ...tarafından imzalandığı, aynı tarihte davacıya ait banka hesaplarından 72.950,00 TL ve 12.000,00 TL para çıkışının olduğu, 31/03/2015 tarihinde davalı ... adına 90.000,00 TL para girişi ile hesap açıldığı, dosya içerisinde bulunan 21/04/2015 tarihli ‘Gayrimenkul Alım-Satım Komisyon Sözleşmesi’ başlıklı belgede, dava konusu taşınmazın 150.000,00 TL bedelle satıcı Kerem tarafından, alıcı Mehmet adına satışının kararlaştırıldığı, 1.000,00 TL’nin peşin olarak alındığı ve kalan bedelin ise temlik gününde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, belgenin satıcı Kerem, alıcı Mehmet ile emlakçı ...tarafından imzalandığı, 04/05/2015 tarihinde davacıya ait banka hesabından davalı ...’ye 60.000,00 TL havale yapıldığı, nitekim taşınmazın 06/05/2015 tarihinde 42.000,00 TL bedel karşılığında davalı ... adına tescil edildiği, mahkemece alınan bilirkişi raporundan ise taşınmazın dava tarihi itibariyla değerinin 160.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Bu açıklamalara göre, davanın inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı olduğu, bu doğrultuda dinlenen ve aynı zamanda sözleşmelerde imzası olan tanıklar ...ve Kerem’in yeminli beyanlarından taşınmazın davalı ... tarafından iade koşulu ile satın alındığı ve bedelin davacı tarafından ödendiği saptanmış olmakla; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir. ...” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuş, ilk derece mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.197.20. TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 21.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.