17. Hukuk Dairesi 2014/13303 E. , 2014/10634 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 32. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2013/276-2013/327
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin çocuğu olan yaya M. Y..’ın 16/06/2013 tarihinde davalının trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması nedeniyle vefat ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacılar baba ve anne için ayrı ayrı 1.000 TL maddi tazminatın, ayrıca 1.000 TL cenaze masrafının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, haksız fiile dayalı olan, mutlak ticari nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği ile dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Taraflar arasındaki davada, mahkemece verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş, temyiz dilekçesinin süresinden sonra verildiği gerekçesi ile temyiz istemi 08.04.2014 tarihli ek karar ile reddedilmiştir. Oysa, gerekçeli karar davacılar vekiline 17.01.2014 tarihinde (tebligat parçasının üzerinde 17.01.2013 tebliğ tarihi bulunsa da 17.12.2013 tarihli kararın 17.01.2014 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşılmasına göre) kalemde tebliğ edilmiş, davacı vekili de HUMK’nun 432.maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre içerisinde 30.01.2014 tarihinde kararı temyiz ettiğinden, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine dair ek karar verilmesi doğru görülmemiş ve anılan ek kararın HUMK’nun 432/son maddesi (HMK."nın 366. maddesi) uyarınca ortadan kaldırılmasına karar vermek gerektirmiştir.
2) Dosyanın esasına yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde; Dava, trafik kazasından kaynaklanan vefat nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1483/I. maddesinde sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş, aynı yasanın 4/I-a maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Somut olayda davacılar vekili, müvekkillerinin çocuğu olan Miraç"ın, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı aracın sebebiyet verdiği kazada vefat ettiğini belirterek, maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsilini istemiştir. Zorunlu sigortanın 6102 Sayılı TTK.nda düzenlenmesine ve aynı yasanın 4. maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğunun kabul edilmesine göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine ilişkin 08.04.2014 tarihli ek kararın ortadan kaldırılmasına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 4.7.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.