![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2019/1673
Karar No: 2021/2456
Karar Tarihi: 05.05.2021
Danıştay 3. Daire 2019/1673 Esas 2021/2456 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1673
Karar No : 2021/2456
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Batman İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 22/01/2019 tarihinde gerçekleştirilen … Anadolu Lisesi kantin işletme hakkı kiralama ihalesinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce; davacı tarafından 25/01/2019 tarihinde ihaleyi gerçekleştiren idareye yapılan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 11. maddesi kapsamındaki başvuru ile 22/01/2019 tarihinde yapılan ihalenin iptalinin istenildiği, ivedi yargılama usulü kapsamındaki ihale işlemlerinde 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesinin uygulanamayacağı, dava dilekçesinde ihaleye katıldığını belirten davacının ihalenin yapıldığı 22/01/2019 tarihinde dava konusu ihale işlemini öğrendiği, bu tarihten itibaren otuz gün içerisinde dava açması gerekirken, bu sürenin dolmasından sonra 19/03/2019 tarihinde işbu davanın açıldığı anlaşıldığından süre aşımı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihalenin usulüne uygun olarak gerçekleştirilmediği, Anayasa'nın 40. maddesiyle tanınan hakka uygun olarak dava konusu işlemin tebliğ edilip başvuru yolları ve sürenin gösterilmediği durumlarda dava açma süresinin genel dava açma süresi olan 60 gün olarak uygulanması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, süresinde açılmayan davanın reddine yönelik Mahkeme kararının onanması talep edilerek davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre yönünden reddi yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 25/02/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
Anayasa'nın 40/2. maddesi hükmü ile bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde haklarını arayabilmelerine kolaylık ve olanak sağlanması amaçlanmış; idareye, işlemlerinde, ilgililerin kaç gün içinde, hangi mercilere başvurabileceklerini bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Anayasa'nın 125. maddesinde de, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin "yazılı bildirim" tarihinden başlayacağı belirtilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde, idare mahkemelerinde idari işlemlere karşı dava açma süresinin "altmış gün" olduğu kurala bağlanmış, 20/A maddesinde ise ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin "otuz gün" olduğu öngörülmüştür.
Diğer yandan ilgililere herhangi bir yazılı bildirimin yapılmadığı ve idari işlemin bir şekilde öğrenilmesi üzerine dava açıldığı durumda, bu kişilerin kaç gün içinde hangi merciye başvuracaklarını bilmeleri beklenemeyeceğinden, dava açma süresinin hesabı açısından öğrenme tarihinin başlangıç alınması ve aynı şekilde özel dava açma süresinin değil genel dava açma süresinin işletilmesi gerekir.
Olayda, davacının, … Anadolu Lisesi kantin işletme hakkı kiralama ihalesine ilişkin dava konusu 22/01/2019 tarihli işlemi ihaleye katılarak aynı gün öğrendiği, dava konusu ihalenin iptali istemiyle davalı idareye 25/01/2019 tarihinde yapılan başvuruya yanıt verilmediği, bakılan davanın 19/03/2019 tarihinde açıldığı görülmektedir.
Davacının, kendisine yazılı olarak bir bildirim yapılmadığı sürece 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinde öngörülen ve özel bir yargılama niteliği taşıyan ivedi yargılama usulünü ve bu usule tâbi işlerde geçerli olan dava açma süresini bilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla ivedi yargılama usulüne tâbi olan bir işlemi öğrendiğinde kaç gün içinde hangi merciye başvurulacağını ya da doğrudan dava açılıp açılamayacağını bilmesi beklenemez.
Bu itibarla, uyuşmazlığın ivedi yargılama usulüne tâbi olduğu ve dava açma süresinin otuz gün olduğu yolunda kendisine yazılı bildirim yapılmayan davacının, 22/01/2019 tarihinde öğrendiği ihalenin iptali istemiyle altmış günlük genel dava açma süresi içerisinde 19/03/2019 tarihinde açtığı davanın süresinde olduğunun kabulü gerekir.
Açıklanan nedenle, davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.