Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/10029 Esas 2014/10619 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10029
Karar No: 2014/10619
Karar Tarihi: 03.07.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/10029 Esas 2014/10619 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/10029 E.  ,  2014/10619 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Çal Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 06/02/2014
    NUMARASI : 2014/28-2014/38

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı verilen görevsizlik hükmünün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -

    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin rahatsızlığı nedeniyle Çivril Hastanesi"nden başka bir hastaneye ambulansla sevki sırasında ambulans şöförünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kaza sonucu murisin vefat ettiğini belirterek 10.000,00 TL maddi tazminat ile toplam 140.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davalının kamu hizmeti yürüttüğü sırada kişiye verdiği zararın tazmini istemiyle açılan davada hizmet kusuru nedeniyle idarenin sorumlu olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, bu nedenle davanın çözüm yerinin idari yargı olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 106. maddesinde “Genel ve katma bütçeli kuruluşlara, il özel idareleri ve belediyelere ve kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı bu kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır” denilmektedir. Anılan Yasanın sekizinci kısmının “İşletenin Hukuki Sorumluluğu” başlıklı birinci bölümünde yer alan 85-90. maddelerinde, motorlu araçların trafik kurallarına ve gereklerine aykırı davranışları sonunda meydana gelen zararlar nedeniyle gerçek ve özel kişilerle, kamu tüzel kişilerinin ayrım yapılmadan aynı sorumluluk kurallarına bağlı olmaları ön görülmüştür. Bu düzenleme itibariyle yasa, kamu idare ve kurumlarına ait ve bu arada kamu hizmetine tahsis edilen motorlu araçların verdikleri zararlardan dolayı, trafik olaylarından doğan zararların özelliği gözönünde tutularak, kamu idare ve kurumlarının özel kişilerle eşit şartlarda aynı esaslara göre sorumlu tutulması gereğini ifade etmiştir. Aynı şekilde anılan yasanın görev ve yetkiye ilişkin 11/01/2011 tarihinde değişikliğe uğrayan 110. maddesinde "işleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür." şeklinde ifade edilmiştir. Yasanın anılan bu hükümleri karşısında, kamu araçlarının verdikleri zararlardan dolayı idare, kamu hukuku kurallarına göre değil, “işleten” sıfatıyla özel hukuk kurallarına göre sorumlu tutulabilecektir. Bu durumda, davalının işleteni olduğu aracın neden olduğu zararın tazmini isteği ile açılan davanın, bu kuralları uygulamakla görevli adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir. Yerel mahkemece, açıklanan yasal düzenlemeler gözetilmeksizin yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.