Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11237
Karar No: 2019/3792
Karar Tarihi: 30.04.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/11237 Esas 2019/3792 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava köyler arasındaki kadim mera alanının aidiyetinin tespiti ve mera tahsis kararının iptali üzerine açılmıştır. Mahkeme dava konusu mera alanının hangi köye veya köylere ait olduğunu saptayamadığı için davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, mahkemenin eksik inceleme yaparak karar verdiğine hükmetmiş ve kararı bozmuştur. Yargıtay kararına göre, bir köyün diğer köy sınırları içinde kadim mera alanı olabilir ve bu nedenle mera alanının kullanım hakkının kesin ve tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanması gerekmektedir. Bu nedenle, mahkeme keşif yaparak tarafsız mahalli bilirkişilerin görüşlerine başvurmalıdır.
Kanun Maddeleri:
- 4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4
- 4342 sayılı Mera Kanunu m.29
- 1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı
14. Hukuk Dairesi         2016/11237 E.  ,  2019/3792 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.07.2014 gününde verilen dilekçe ile mera komisyon kararının iptali, meranın aidiyetinin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Davacı, kadim meralarının davalı köy adına tahsis edildiğini, mera tahsis kararının iptali ile adına mera olarak sınırlandırılmasını istemiştir.
    Davalı köy temsilcisi, dava konusu meranın köylerine ait kadim mera olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı Hazine vekili, davacı tarafından açılan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/351 Esas sayılı men"i müdahale davasının reddedildiğini, bu kararın kesin hüküm oluşturduğunu,davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4).
    31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder.
    Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır.
    Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir. Tahsise dayanıldığında, dayanak belgelerin, ayrıca karşı tarafın savunmasında ileri sürdükleri kayıtların tüm geldileri ile birlikte merciinden getirtilmesi, kadimlik iddiası varsa bu hususun araştırılması, gerektiğinde köyün kuruluş tarihinin İçişleri Bakanlığından sorulması ve köyün kadim ya da muhdes olup olmadığının saptanması gerekir.
    Keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıkların çekişmeli mera veya yayla ile herhangi bir yararlanma ilişkisi bulunmayan, yansız anlatımda bulunabilecek, yöreyi iyi bilen ve çevre köy ya da kasabalarda yaşayan yaşlı kişilerden seçilmesi gerekir.
    Mahkemece yapılacak keşifte; tahsise dayanılıyorsa tahsis kayıtlarının yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığı ile uygulanması, dava konusu yeri kapsayıp kapsamadığının belirlenmesi, taşınmazın mera olmadığı iddiasının bulunması halinde varsa çevre taşınmazlara ait kayıtlar da uygulanarak dava konusu yeri ne şekilde okuduğunun çevre taşınmazlarla toprak yapısı kıyaslanarak uzman bilirkişiler aracılığı ile uyuşmazlığa konu yerin ve niteliğinin saptanması gerekir.
    Kadimlik iddiasında ise, yerel bilirkişi ve tanıklara taşınmazın kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı ve sınırları sorularak sonuca gidilmelidir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; Davacı köy,kadimlik iddiasına dayanarak meranın aidiyetinin tespitini istemiştir. Dava konusu 702 parsel sayılı mera 1984 tarihinde tapulama çalışmaları sırasında davalı köy adına sınırlandırılmıştır. Daha sonra İl Mera Komisyonu meraların tahdit ve tespitini yapmış ancak tahsis işlemi yapmamıştır.
    Davacı köy tarafından 2012/351 Esas, 2014/286 Karar sayılı dosyada meraya elatmanın önlenmesi davası açılmış yapılan yargılama sonunda dava konusu 702 parsel sayılı taşınmazın özel silinde davalı köy adına sınırlandırılmış olduğundan reddedilmiş ve onanarak 18.05.2016 tarihinde kesinleşmiştir. Bunun üzerine davacı eldeki meranın aidiyetinin tespiti davasını açmıştır. Her iki davada istem farklı olup kesin hüküm oluşturmaz. Ancak meni müdahale dosyası eldeki dosyaya delil oluşturur. Bu dosyada 04.04.2014 tarihinde mahallinde yapılan keşifde dinlenen mahalli bilirkişi ... meranın eskiden beri her iki köy tarafından kullanıldığını bildirmiştir. Dava dosyasında ise 09.10.2015 tarihinde mahallinde yapılan keşifde dinlenen mahalli bilirkişler ..., ... ve ... beyanlarında her iki köyün merayı kullandığını belirtmişlerdir. Davacı ve davalı köy kadimliğe dayanarak müstakiliyet iddiasında bulunduğuna göre bir köyün diğer köy sınırları içinde kadim merası olabileceğinden dava konusu meranın kullanım hakkının hangi köye veya köylere ait olacağı kesin ve tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu kapsamda mahkemece mahallinde yeniden tarafsız mahalli bilirkişiler ile keşif yapılmalı, tarafların, taraf tanıklarının ve mahalli bilirkişilerin beyanlarını izlemeye elverişli fen bilirkişisi krokisi düzenlettirilmeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcını yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi