Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/3574 Esas 2020/2896 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3574
Karar No: 2020/2896
Karar Tarihi: 22.06.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/3574 Esas 2020/2896 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hüküm giydiği belirtilmektedir. Yapılan incelemeler sonucu, hükmedilen cezanın süresine göre sanığın duruşmalı inceleme istemi reddedilmiştir. Vicdani kanıya dayalı yapılan incelemeler sonucu, tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve suçun kanunda öngörülen tipine uyduğu belirtilmiştir. Ancak, örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanığın hüküm giydiği cezanın infaz rejimi ile ilgili bir yanlışlık yapıldığı belirtilmiş ve bu nedenle hüküm bozulmuştur. Kararda, hükümle ilgili detaylı bilgiler aşağıdaki kanun maddeleri ile açıklanmıştır:
- 5237 sayılı Kanunun 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri.
- TCK'nın 58/9 maddesi.
16. Ceza Dairesi         2019/3574 E.  ,  2020/2896 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : 5237 sayılı Kanunun 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği, ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından sanığın duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi gereğince reddine,
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    19.07.2017 tarihli 1. celsede zabıt katibinin elektronik imzasının bulunmaması ikmali mümkün noksanlık olarak görülmüştür.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine ancak;
    Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde 58/6 maddesinin yazılması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün beşinci maddesindeki “TCK"nın 58/9 maddesi delaletiyle 58/6” ibaresinin çıkarılarak yerine “TCK’nın 58/9.” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.