Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6661
Karar No: 2018/576

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/6661 Esas 2018/576 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/6661 E.  ,  2018/576 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar, 04.01.2006 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri Konaklı Kasabasında bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemişlerdir. Mahkemece, 30.04.2008 tarihli krokide (A), (B) ve yol olarak işaretli 8113 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar hakkındaki davanın kabulü ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30/06/2010 gün 2010/5898-9246 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olmadığı, uzman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazların kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı, eğiminin % 8-10 iken teraslama ile düşürüldüğü, üzerinde 40 yaşlarında zeytin ağaçları olduğu açıklanmış ise de rapora ekli 1989 tarihli memleket haritasında taşınmazın bir bölümü yeşil renkli alanda görünmekteyse de, memleket haritası ile kadastro paftası birbiri üzerine aplike edilmediği ve hava fotoğrafları rapora eklenmediği için taşınmazın resmi belgelerdeki konumunun denetlenemediği komşu parsel kayıtlarının da dosyaya getirtilmediği, davacının taşınmazdaki zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığının anlaşılamadığı belirtilerek yeniden usulünce orman ve zilyetlik araştırması yapılması"" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulü ile ... ilçesi, ... kasabası, ... mevkiinde bulunan, bilirkişiler ..., ... ve ..."in hazırladıkları 12/06/2014 tarihli krokili raporda (A) harfi ile gösterilen 1165,58 m2"lik taşınmaz ile (B2) harfi ile gösterilen 4675,54 m2"lik taşınmazın davacılar adına Alanya Sulh Hukuk Mahkemesinin 2001/237 E. - 2001/644 K. sayılı veraset ilamındaki hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline, (B1) harfi ile gösterilen 1814,61 m2"lik kısmın 4721 sayılı TMK"nın 713/6. maddesi uyarınca Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 11.06.1982 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 27.01.1984 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
    Genel arazi kadastrosu işlemi 1958 yılında kesinleşmiştir. Çekişmeli taşınmazlar bu çalışmada orman olarak tapulama harici bırakılmıştır.
    Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca zilyetliğe dayalı olarak tescil istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır.
    Şöyle ki; dava, TMK"nın 713. maddesi hükümlerine göre açılmış tescil davası olduğuna göre böyle bir davada aynı Kanunun 713/3. maddesi uyarınca davanın, yasal hasım olan Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunludur. Karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince, çekişmeli taşınmazların bulunduğu Antalya Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, büyükşehir belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Hal böyle olunca; mahkemece, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığına da husumetin yöneltilmesi ve taraf eksikliğinin giderilmesi için davacı tarafa süre verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması doğru değildir.
    Bunun yanı sıra; bozma sonrasında 02/09/2013 günü bir fen, bir ziraat ve üç orman bilirkişi ile yapılan keşife katılan ... bilirkişi kurulca düzenlenen 19/02/2014 havale tarihli raporun incelenmesinde; bilirkişilerden ... ve A....’ın rapor sonunda imzalarının yer almadığı, rapor içeriğinde ise çekişmeli taşınmazların 11.06.1982 tarihinde kesinleşen orman kadastrosunda 42-43-44-45 OS noktalarına göre orman sınırına bitişik ancak orman sayılmayan alanda kaldığı, 1963 tarihli memleket haritasında çalılık rumuzlu yeşil alanda, 1989 tarihli memleket haritasında taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısmında şimdi yolun viraj yaptığı yerlerin yeşil renkli çalılık rumuzu ile (B) harfi ile gösterilen kısmın diğer yerleri ve (A) harfi ile gösterilen kısmın tümünün beyaz renkli tarım alanlarında, 1958 tarihli hava fotoğrafında çalılık alanda, 1986 tarihli hava fotoğrafında ise 1989 tarihli memleket haritası ile benzer şekilde görüldüğü bildirilmiş, rapor ekinde çekişmeli taşınmaz ve geniş çevresini gösterir kadastro paftası ile keşifte uygulandığı bildirilen hava fotoğraflarının çakıştırması yapılmamış, taşınmazın tahdit hattına göre konumu gösterilmemiş, heyetten alınan 05/05/2014 tarihli ek raporda ise taşınmazın 1986 tarihli hava fotoğrafında (A) harfi ile gösterilen kısmın tamamı ile (B) harfi ile gösterilen yerin içinde kalan (B2) harfi ile gösterilen kısmın tarım arazisi, (B1) harfi ile gösterilen kısmın ise çalılık olduğu rapor edilmekle ekinde taşınmazın tahdit hattına göre konumu ilk raporda belirtilen şekilde 42-43-44-45 OS noktalarına göre orman sınırına bitişik ancak orman sayılmayan alanda gösterildiği ve taşınmazın bahsi geçen memleket haritası ile çakıştırmasının yapıldığı, 12/06/2014 tarihli ek raporda ise taşınmaz bölümlerinin krokisinin çizilerek alan hesaplarının yapıldığı anlaşılmıştır.
    Temyiz incelemesi sırasında dosya kapsamında yörede yapılan orman çalışmalarına ilişkin evraklar ile keşfe katılan zirai bilirkişi tarafından düzenlenen raporun dosyada yer almadığı, dava konusu taşınmazın bulunduğu Konaklı beldesi ve komşu Toslak köyüne ait kadastro paftaları kenarlaştırma yapılarak dava konusu taşınmaza komşu parsellerin belirlenerek tutanak örnekleri ile dayanağı belgelerin getirtilmediği ve keşifte uygulandığı bildirilen hava fotoğrafları üzerinde gerekli değerlendirme ve gösterimlerin yapılmadığının tespiti üzerine 13/04/2016 günlü iade kararı ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan tüm orman tahdit çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin, dava konusu taşınmazın bulunduğu Konaklı Beldesi ve komşu Toslak köyüne ait kadastro paftaları kenarlaştırma yapılarak dava konusu taşınmaza komşu parsellerin belirlenmesi ve tutanak örnekleri ile dayanağı belgelerin getirtilmesi, keşfe katıldığı belirtilen ancak dosya içinde raporu bulunmayan ziraat bilirkişi ... tarafından düzenlenen rapor aslının dosya içine konulması ve dava dosyasının, hükme esas alınan raporu düzenleyen fen ve orman bilirkişilerine verilerek iade kararında belirtilen hususlara ilişkin ek rapor düzenletilmesi istenmiş, iade sonrasında keşfe katılan zirai bilirkişi tarafından düzenlenen 10/06/2016 tarihli rapor dosya kapsamına alınmış ise de yörede yapılan orman tahdit çalışmalarına ilişkin evrakların tamamı eksiksiz olarak getirilmediği gibi dava konusu taşınmazın bulunduğu Konaklı beldesi ve komşu ... köyüne ait kadastro paftaları kenarlaştırma yapılarak dava konusu taşınmaza komşu parseller belirlenerek tutanak örnekleri ile dayanağı belgeler getirtilmemiş, bilirkişilerden alınan ek rapor ve eklerinde ise taşınmaz kısmen tahdit içinde gösterilmiştir. Bu hali ile dosya kapsamında taşınmazın tahdit haritasındaki konumu netlik kazanmamış olup dosya kapsamına tüm çalışma evrakları ve tahdit haritaları eksiksiz olarak getirilmediğinden hükme esas raporun içeriği de denetlenememektedir. Denetime elverişsiz bilirkişi raporu ve keşfe katılan bilirkişinin raporu dosya kapsamına alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Bu nedenlerle; mahkemece öncelikle, TMK"nın 713/3. maddesi gereğince Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde şehir imar planı çalışmaları yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa ilk kez hangi tarihte yapılıp onaylandığı, imar revize çalışmaları yapılmışsa hangi tarihte yapıldığı, yapılmışsa buna ilişkin evrak-ı müsbitenin ve imar planı haritaları, münhanili kadastro paftası, halihazır harita ve topoğrafik harita örneği, komşu toslak köyü kadastro çalışma alanında kalan komşu parsellerin numaralarının tespiti ile dava konusu taşınmaza komşu olan her iki köyde kalan taşınmazların kadastro tutanakları, davalı iseler dava dosyaları, kesinleşerek tapuya kaydedilmiş iseler tapu kayıtları ve dayanakları ile birlikte getirtilmeli, çekişmeli taşınmaza komşu, tescil davası sonucunda kişiler adına tesciline karar verilen veya halen davası devam eden taşınmazlar bulunup bulunmadığı araştırılarak bunlara ilişkin dava dosyaları ilgili yerlerden getirtilmeli, yörede yapıldığı anlaşılan tüm orman tahdit çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri ile orman tahdidinde kullanılan hava fotoğraflarının orijinal renkli onaylı örnekleri ile temin edilerek dosya arasına konulduktan sonra, bir harita - kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, orman kadastro haritası ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın kesinleşen tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, taşınmaz kesinleşen orman kadastro sınırları dışında ise dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile, davanın açıldığı 2006 yılından 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile bu hava fotoğraflarına dayanılarak üretilen memleket haritaları, (1986-1991’li yıllara ait, yok ise 1976 ve sonraki yıllara ait) bulunduğu yerlerden istenerek, yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve önceki bilirkişiler dışında ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yapılacak keşifte, getirtilen belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar tek tek sayı olarak tarif edilmeli, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şekli detaylı olarak incelenmeli, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak ve klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazın kesin ve gerçek eğimini gösterir rapor alınmalı, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, taşınmaz hakkında zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı hususunda rapor alınmalı; zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, taşınmazın kimin tarafından hangi sürelerle kullanıldığı, davacıların taşınmaz üzerindeki zilyetliğini ne şekilde kimin adına sürdürdüğü, yerel bilirkişinin imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları, taşınmazın değişik bölümlerinden yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek, taşınmazın imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi ve ne kadar süreyle ne şekilde zilyet edildiği, 1986-1991’li yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazın o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, yine fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, çekişmeli taşınmazın fiilî durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı; taşınmazın imar planı kapsamına alınmış ise alındığı tarihe kadar davacı gerçek kişi tarafından 20 yıldan fazla süre ile tasarruf edildiği kanıtlandığı takdirde zilyetlik hukukî sebebine dayalı olarak taşınmaz edinilebileceği gözetilmeli bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekili, davalı Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/02/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi