Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda; müşterek çocuk yönünden 100,00 TL iştirak nafakasının karar tarihinden itibaren hesaplanması gerekirken, dava tarihinden itibaren hesaplanıp gecikme faizi ile birlikte talep edilmesini şikayet konusu yapmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda şikayet tarihi itibariyle taleple bağlı kalınarak karar verilmesi gerekirken, HUMK"nun 74. maddesine aykırı şekilde şikayet dilekçesinde olmamasına rağmen ilamın kesinleşmesi hususunun re"sen değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle maddi ve manevi tazminat yönünden takibin iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan alacaklı vekili, henüz borçlu tarafndan bu şikayet yapılmadan önce 30/07/2009 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak, müşterek çocuk için sehven dava tarihinden itibaren nafaka talep edildiğini belirterek 1.200,00 TL nafaka miktarı ile 155,00 TL faizinden feragat etmiş olup, şikayetin bu noktadan da reddi gerekirken yazılı gerekçelerle kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02/12/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.