Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2437
Karar No: 2021/3827
Karar Tarihi: 19.04.2021

Sahte fatura düzenlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2437 Esas 2021/3827 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2017/2437 E.  ,  2021/3827 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanığın adresinde babası olan..."a 10.06.2014 tarihinde gerekçeli kararın tebliğ edildiği anlaşılmış ise de, sanık müdafii tarafından dosyaya ibraz edilen Çorum Devlet Hastanesinin 27.08.2008 tarihli sağlık kurulu raporunda, ..."ın kronik bipolar depresyon, parkinson, seraro vasküler hastalıkların bulunduğunun ve hastalığının düzelmeyeceğinin belirtilmesi, teşhis olarak da kronik bipolar depresyon teşhisi konularak %70 oranında özürlü olduğunun tespit edilmiş olması karşısında, tebligat ehliyeti bulunmadığı anlaşılan..."a yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenle sanığın temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    I- Sanık hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Sanığa yüklenen suçun cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, en aleyhe kabulle 31/12/2008 olarak belirlenen suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun"un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
    II- Sanık hakkında 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Sanık hakkında hakkında 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında;sanığın kollukta; 4-5 yılı önce İzmir ilinde bulunan amcasının oğlu olan ..."ın yanına gittiğini, ..."ın bir gün yanında bulunan ... ve ... isimli şahıslarla şirket kuracağını, kendisine kefil olup olmayacağını sorduğunu, kendisinin de kabul ettiğini, ..."a nüfus cüzdanının fotokopisini verdiğini, birlikte notere gittiklerini, orada evraklara imza attığını, ancak akrabası olduğu için ve kendisine çok güvendiğinden dolayı evrakları okumadığını, daha sonra babası hastalanınca Çorum"a geri döndüğünü, bir daha da hiç İzmir iline girmediğini, şirket ile ilgili evine bir evrak geldiğini, o zaman şirketi kendisinin üzerine kurduklarını öğrendiğini, şirket ile ilgili hiçbir resmi işlemde bulunmadığını, yapılan sahte fatura olayından haberdar olmadığını, ..., ... ve ... isimli şahıslardan şikayetçi olduğunu beyan etmesi, sanığın yargılama aşamasında ; "Ben bu hususta daha önce ifade vermiştim, aynen tekrar ederim, ben bundan 4-5 yıl kadar önce İzmir Yamanlar" a gitmiştim. Burada bir temizlik şirketinde çalışıyordum. Amcamın oğlu ... bana ben bir iş yeri açıyorum bana kefil ol dedi. Bende amcamın oğlu diye güvendim kefil oldum. Notere gidip bazı evraka imza attım. Fakat evrakın ne olduğunu okumadım, bilmiyorum. Ben sahte fatura düzenlemedim. Ben zaten işlerim iyi gitmediği için 9-10 ay sonra Çorum"a döndüm. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, beraatime karar verilmesini isterim" şeklinde beyan etmesi karşısında maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;;
    1-Sanığın beyanlarında geçen ..., ... ve ... isimli şahısların açık kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilmesi, bu kişilerin çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenilmeleri, dosya içerisinde bulunan faturaların sanıklar ve tanık ..., ... ve ..."e gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
    2-Sanık ve tanıklar faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söyledikleri takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya tanıklara ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
    3-Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da tanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
    a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
    b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise dosyanın getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
    c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
    4) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
    aa) Sanığın mükellefiyetiyle ilgili iş yerine ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler olup olmadığının araştırılması,
    bb) Daha sonra, sanığın iş yeri ile faturaları kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hükümler kurulması,
    5)Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Yasa ile değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi