19. Hukuk Dairesi 2018/2804 E. , 2020/489 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davası hakkında ilk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne yönelik hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalının istinaf isteminin esastan reddine yönelik kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı şirkete, lehtarı dava dışı ... Orman Ürünleri Madencilik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. olan, 05/09/2016 vade tarihli, 32.595,00 TL bedelli, 29/09/2016 vade tarihli, 25.100,00 TL bedelli, 29/09/2016 vade tarihli, 28.100,00 TL bedelli keşidecisi davacı olan 3 adet bono için davalı banka tarafından 23/03/2016 ve 18/04/2016 tarihli ihbarnameler gönderilmesi ile bonolardan haberdar olduklarını, yaptıkları araştırmaya göre senetlerin davacı şirket tarafından keşide edilmediğini, senet altındaki imzaların davacı şirket yetkililerine ait olmadığını belirterek davacı şirket tarafından keşide edilmeyen senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, senetlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı bankanın senetleri dava dışı müşterisine verdiği kredinin teminatı olarak hukuka uygun bir şekilde teslim aldığını, senetlerdeki imzanın davacılara ait olmadığı def’inin kendilerine karşı ileri sürülemeyeceğini, davalının senetlerdeki imzaların sahteliğini araştırma yükümlülüğü bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından düzenlendiği ileri sürülen bonolardaki imzanın davacının yetkili temsilcisine ait olmadığının tespit edildiği, her ne kadar davalı banka teminat iddiasında bulunmuş ise de teminat sebebiyle bedelsizliğin şahsi def’i olup taraflar arasında sonuç doğuracağı ancak imza inkarının mutlak def’i olup herkese karşı ileri sürüleceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesince grafoloji uzmanı bilirkişiden alınan raporuna göre dava konusu bonoların ön yüzlerinde şirket adına atılan imzaların şirket yetkililerinin el ürünü olmadığının anlaşıldığı, imza inkarının kıymetli evrakı elinde bulunduran herkese karşı ileri sürülebilen mutlak def"i niteliğinde olduğu, bu hususta hamil ve cirantaların iyiniyet iddiasının dinlenemeyeceği gerekçesi ile davalının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 17.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.