Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3895
Karar No: 2021/3970

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/3895 Esas 2021/3970 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/3895 E.  ,  2021/3970 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekilinin istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak, davanın inançlı işlem hukuksal nedenine dayandığı, inançlı işleme dayanan tapu iptali ve tescil davalarında miras payı oranında iptal ve tescil istenemeyeceği gerekçesiyle davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan babaları ...’ün 314 ada 38 parsel (imar ile 4497 ada 5 ve 4499 ada 3, 4, 5 ve 6 nolu parseller) sayılı taşınmazının üzerinde davalılar... ve...’ın evleri bulunduğunu, taşınmazın bölünemediğini, mirasbırakan tarafından taşınmazın tüm mirasçılara eşit şekilde paylaştırılması ve davalılar... ve...’ın evlerinde oturmaya devam etmesi şartıyla davalı ...’e bedelsiz olarak satış suretiyle devredildiğini, ...’ün mirasbırakanın ölümünden sonra taşınmazı mirasçılar arasında paylaştırmadığı gibi mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak satış suretiyle ...’e, ...n da davalı ...’e devrettiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında mirasçılar adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiş, ıslahla miras payları oranında adlarına tescil istemişlerdir.
    Davalılar iddiaların doğru olmadığını,... ve...’ın uzun yıllar mirasbırakan ile birlikte çalışıp tüm kazanımlarını mirasbırakana teslim ettiklerini, ellerindeki bir kısım birikimi de mirasbırakana vererek taşınmazı satın aldıklarını, daha sonra taşınmazın...a satıldığını, ancak... tarafından geri alındığını, mirasbırakan tarafından davacılar Bekir ve Hasan Hüseyin’e de taşınmaz devredildiği, mirasbırakanın geride çok sayıda malvarlığının kaldığını ve mirasçılar arasında paylaşıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    İlk derece Mahkemesince, mirasbırakan tarafından yapılan temlikin muvazaalı olduğu gerekesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekilinin istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak, davanın inançlı işlem hukuksal nedenine dayandığı, inançlı işleme dayanan tapu iptali ve tescil davalarında miras payı oranında iptal ve tescil istenemeyeceği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1941 doğumlu mirasbırakan ...’ün 27.04.2015 tarihinde ölümüyle, geride davacı çocukları Hacer, Hasan Hüseyin, Bekir ile davalı çocukları...,... ve dava dışı kızı...in mirasçı olarak kaldığı, mirasbırakan İsmail’in 314 ada 38 parsel sayılı taşınmazını 21.04.2008 tarihinde davalı oğlu ...’e satış suretiyle temlik ettiği,...’in de 13.11.2015 tarihinde davalı ...’e, ...n ise 29.02.2016 tarihinde mirasbırakanın oğlu olan davalı ...’e satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki; davacı, dava dilekçesinde davanın dayanağını oluşturan tüm olayları (vakıaları) bildirmekle yükümlüdür (6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 119/1-e). Aynı Kanunun 25. 26. ve 31. maddelerinin buyurucu nitelikteki hükümlerinde belirtildiği üzere Hâkim kanunda gösterilen istisnalar dışında, davanın sınırlarını çizen bu olaylarla bağlı olup, bunlar dışına çıkamaz ve inceleme yapıp karar veremez. Ancak, davada ileri sürülen olaylar belirsiz (müphem) veya çelişkili ise, belirsiz veya çelişkili gördüğü iddia veya sebepler (vakıalar) hakkında açıklama isteyebilir.
    Öte yandan, hâkim yukarıda değinildiği gibi davacının bildirdiği maddi olaylar ve son istekle bağlı ise de, HMK"nin 33. maddesi uyarınca ileri sürülen maddi olaylarda hangi hukuki sebebe göre karar vereceğini tayin ve takdir etmek durumundadır. Başka bir anlatımla, maddi olgu ve olayları (vakıaları) bildirmek yanlara, bildirilen bu olay ve olgulara göre hukuki nitelendirmeyi yapmak, uyuşmazlığı çözüme ulaştıracak kanun hükmünü bulup uygulamak hakime aittir. Öyle ki, hukuki sebep yanlış gösterilmiş veya hiç gösterilmemiş olsa dahi hakim tarafından en uygun hukuki sebebin bulunması ve ona göre karar verilmesi gerekir.
    Somut olaya gelince; davacılar dava dilekçelerinde mirasbırakanın ölümünden sonra taşınmazı mirasçılarına paylaştırması için davalı ...’e devrettiğini ileri sürmüş iseler de, 05.02.2020 tarihli ıslah dilekçelerinde mirasbırakan tarafından davalı ...’e yapılan temlikin muvazaalı olduğunu belirterek miras payları oranında iptal tescil isteğinde bulunduklarını açıklamışlardır.Bu durumda HMK"nın 176. maddesi gereğince ıslah sureti ile davadaki hukuki sebebin muris muvazaası hukuki sebebine dönüştüğü açık olup, eldeki uyuşmazlığın 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı çerçevesinde çözümlenmesi gerektiğinde kuşku yoktur.
    Ne var ki, bölge adliye mahkemesince, davadaki hukuki sebebin inançlı işlem olarak değerlendirilerek, miras payı oranında iptal ve tescil istenemeyeceği gerekçesiyle sonuca gidilmesi hatalıdır.
    Hâl böyle olunca, davanın muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında iptal tescil istemine ilişkin bulunduğu gözetilerek bir değerlendirme yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı hukuki nitelendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetli değildir.
    Kabule göre de; mirasçılar arasında paylı mülkiyet hükümleri geçerli olduğundan, kayıt maliki olan mirasçıya karşı pay oranında iptal tescil isteğinde bulunulabileceği gözetilmeksizin, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı davalarda pay oranında iptal tescil istenemeyeceği şeklinde karar verilmesi de doğru değildir.

    Davacılar vekilinin değinilen yön itibari ile yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.09.2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi