Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11737
Karar No: 2019/3788
Karar Tarihi: 30.04.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/11737 Esas 2019/3788 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı, davacıların mülkiyetindeki taşınmaz arazi üzerinde tek su kaynağı olan havuzu olumsuz etkileyen artezyen çalışması yaparak müdahalede bulunmuştur. Davacılar, davaya konu olan kaynak suyunun özel su olduğunu ve davalının suya yaptığı müdahalenin önlenmesini talep etmektedir. Mahkeme, mahallinde yapılan keşifler sonucu alınan bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu belirterek suların en az olduğu bir dönemde, uzman bilirkişilerin katılımıyla yeniden keşif yapılmasını ve davalının açtığı artezyen kuyusunun davacılara ait kaynak suyunu hangi oranda etkilediğinin kesin olarak belirlenmesini, suyun kaynağa dönmesi söz konusu değil ise mevcut haliyle suyun kullanılması için tarafların ihtiyaçlarının belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir.
Kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 718. maddesi: Arazi üzerindeki mülkiyet, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar.
- Türk Medeni Kanunu'nun 756. maddesi: Kaynaklar, arazinin bütünleyici parçası olup bunların mülkiyeti ancak kaynadıkları arazinin mülkiyeti ile birlikte kazanılabilir. Başkasının arazisinde bulunan kaynaklar üzerindeki hak, bir irtifak hakkı olarak tapu kütüğüne tescil ile kurulur. Yeraltı suları, kamu yararına ait sulard
14. Hukuk Dairesi         2016/11737 E.  ,  2019/3788 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 10.02.2014 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava suya vaki müdahalenin meni ve kal istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, 1823 parsel sayılı taşınmaz maliki olan davacıların arazi üzerinde, tek su kaynağı olan, yaklaşık 50 yıl önce yapılmış havuzu olduğunu, 1821 parsel sayılı taşınmaz maliki olan davalının bu havuzun yakınında artezyen çalışması yaparak mevcut havuzu olumsuz etkilediğini belirterek, davalının açmış olduğu kuyunun kaynak suyuna müdahalesinin meni ile kuyunun kal’ini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taşınmazının bulunduğu yerde kaynak sularının azalması nedeniyle ... 9. Bölge Müdürlüğü"ne müracaat ederek sondaj kuyusu açtırdığını ve kullanma izin belgesi aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne, davalıya ait 1821 parsel sayılı taşınmazda bulunan artezyen kuyusunun davacılara ait 1823 parsel sayılı taşınmazdaki kaynak suyunu etkilediği anlaşıldığından, artezyen kuyusu vurmak suretiyle oluşturulan müdahalenin meni ile artezyen kuyusunun kal"ine karar verilmiştir.
    Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 718. maddesi gereğince; Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer.
    Bu madde hükmüne paralel olarak düzenlenen Türk Medeni Kanununun 756. maddesi gereğince de; "Kaynaklar, arazinin bütünleyici parçası olup bunların mülkiyeti ancak kaynadıkları arazinin mülkiyeti ile birlikte kazanılabilir. Başkasının arazisinde bulunan kaynaklar üzerindeki hak, bir irtifak hakkı olarak tapu kütüğüne tescil ile kurulur. Yeraltı suları, kamu yararına ait sulardandır. Arza malik olmak onun altındaki yeraltı sularına da malik olmak sonucunu doğurmaz. Arazi maliklerinin yer altı sularından yararlanma biçimi ve ölçüsüne ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır."
    Gerek Türk Medeni Kanununun 718. maddesi gerekse 756/2. maddesinde sözü edilen kaynaklar, yeraltı sularından farklıdır.
    Kaynak, kökeni yeraltı suyu olan tabii ve sürekli olarak yeryüzüne çıkan özel mülkiyete girecek nitelikte özel bir su olup, suni bir şekilde veya ara sıra yeryüzüne çıkan su kaynak niteliğini kazanmaz (Gürsoy/Eren/Cansel, Türk Eşya Hukuku, Ankara 1978, s.618). Ayrıca, kaynaktan çıkan suyun yararı kamuya ait bir akarsu oluşturacak kadar bol çıkması halinde kaynak artık özel mülkiyete konu olamaz. Yine, yeraltı suyundan sondaj gibi suni yollarla çıkartılan sulardan yararlanma usulü de 167 sayılı Yeraltı Suları Kanununa tabidir.
    Başka bir ifadeyle kaynak suyu kendiliğinden kaynadığı arazinin hudutlarını aşacak debide ise ya da malikinin ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra fazlası varsa genel su kabul edilir ve komşular da yararlanabilir. Bunun yanında kaynak suyu tapulu olmayan araziden (örneğin mera,orman vb) çıkıyorsa suyun debisine bakılmaksızın genel sudur. Bu sudan ise kadim ve öncelik hakkı ihlal edilmemek suretiyle herkes ihtiyacı oranında yararlanabilir.
    Özel su ise tapulu taşınmazdan çıkan ve sadece o taşınmazın ve malikinin kişisel ihtiyacını karşılamaya yeterli olan sudur. Arazinin mülkiyetine tabi olan kaynak suyu yani özel su üzerinde, hak sahibi dilediği gibi tasarruf etme yetkisine sahiptir. Bu suyu kendisi kullanabileceği gibi kaynağındaki suyu kullanması hususunda bir başkasına irtifak hakkı da tanıyabilir. Ayrıca mülkiyet hakkına dayanarak kaynağa elatma varsa elatmanın giderilmesi için davalar açmak yetkisi de bulunmaktadır.
    Somut olayda; davacılara ait taşınmaz içinde bulunan özel suya, davalının artezyen kuyusu açarak müdahale ettiği belirtilerek, suya yapılan müdahalenin önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece mahallinde yapılan keşifler sonucu alınan bilirkişi raporları çelişkili olup, davalı tarafından açılan artezyen kuyusunun davacılara ait suyu hangi oranda etkilediği kesin olarak tespit edilememiş, özellikle de artezyen kuyusunun kapatılması halinde suyun tekrar kaynağa dönüp dönmeyeceği hususu saptanmamıştır.
    Bu durumda mahkemece yapılacak iş, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak suların en az olduğu bir dönemde, su işlerinden anlayan uzman bilirkişi (2 jeoloji mühendisi), 1 ziraat mühendisi ve 1 fen bilirkişi ile yeniden keşif yapılarak önceki raporlardaki çelişki de giderilmek suretiyle dava konusu kaynak suyunun debisi ölçülerek, tarafların yararlandığı başka sular varsa bunlarda gözetilerek, davalının açtığı artezyen kuyusunun davacılara ait kaynak suyunu hangi oranda etkilediğinin kesin olarak belirlenmesi, artezyen kuyusu kapatıldığında bu suyun tekrar kaynağa dönüp dönmeyeceğinin saptanması, suyun kaynağa dönmesi söz konusu değil ise mevcut haliyle suyun kullanılması için tarafların içme, temizlik ve sulama sırasına göre ihtiyaçlarının belirlenmesi, özellikle davalı açısından başka bir su kaynağından bu ihtiyaçların giderilip giderilemeyeceğinin saptanması ve artezyen kuyusunun kapatılması halinde suyun kaynağa dönmesi mümkün ise davalının da su ihtiyacı belirlenerek su rejiminin kurulması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.04.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi