21. Hukuk Dairesi 2010/1213 E. , 2011/1822 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, murisinin 1.1.1979 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacı murisinin 01.01.1979 tarihinden tescil edildiği 20.4.1982 tarihleri arasında zorunlu Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacı murisinin 01.01.1979-20.04.1982 tarihleri arasında 1479 sayılı yasa gereğince sigortalı olduğunun tespitine,fazla istemin reddine karar verilmiştir.
1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş, ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş, ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
Öte yandan 1479 sayılı Yasaya 14.4.1982 tarihli 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile eklenen Ek Geçici 13.maddesinde 1479 sayılı Kanuna ve aynı kanunda değişiklik yapan kanunlara göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların her türlü hak ve mükellefiyetlerinin bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte başlayacağı, ancak bu kanuna göre zorunlu sigortalı olarak kayıt ve tescili bulunmak kaydı ile 1.10.1972 tarihinden bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar vergi dairelerine kayıtlı olarak kendi nam ve hesabına bağımsız çalıştıklarını belgeleyen, sigortalıların belgeledikleri süreyi bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içinde Kuruma yazılı olarak başvurmaları halinde borçlanabilecekleri ve pirim borçlarını bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en geç iki yıl içinde ödemeleri halinde bu sürelerin hizmetten sayılacağı, Ek 16.maddesinde belirtilen bir yıllık sürenin 22.3.1985 tarihinden itibaren yeniden işlemeye başlayacağı bildirilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı murisinin 22.08.1983 tarihli bildirgeye göre 01.01.1979 tarihinde başlayan vergi kaydı nedeniyle 20.04.1982 tarihi itibariyle tescil edildiği,03.07.1984 tarihinde ölümü üzerine terkin edildiği,01.01.1979-03.07.1984 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu, Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Memurluğu kaydının bulunmadığı,hiç prim ödemesinin olmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacı murisinin ölümünden sonrada davacının 1479 sayılı Yasa"nın Ek Geçici 13.ve l6. maddelerinden yararlandığına veya yararlanmak için süresi içinde davalı Kuruma başvuruda bulunduklarına ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır.Hal böyle olunca istemin reddi yerine mahkemece yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.03.2011 gününde oy birliği ile karar verildi.