5. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2502 Karar No: 2017/9329 Karar Tarihi: 28.03.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/2502 Esas 2017/9329 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2017/2502 E. , 2017/9329 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekillince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan araştırma ve alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1-Dava konusu taşınmaz değerlendirme tarihinde imar planı ile iskan sahası olarak ayrılmış yerden olmadığı gibi, fiilen meskun halde bulunan ve belediye hizmetlerinden faydalanmakta olan yerler arasında da değildir. Bilirkişi raporları ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgu Uygulamasından yapılan gözlem ile belirlenen özelliklerine göre taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmaz başında, yeni bir bilirkişi heyeti ile keşif yapılıp, münavebe ürünlerinin değerlendirme tarihi olan 2004 yılı resmi verileri de istenerek, 2942 sayılı Kanunun 11/f maddesi gereğince dava konusu taşınmazın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınmak suretiyle bedel tespit edilip, belirlenen bedele taşınmazın konumu ve niteliği gözönünde bulundurulduğunda, aynı Kanunun 11/I maddesi uyarınca % 25 oranında objektif arttırıcı unsur ilave edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde değer biçen rapora göre karar verilmesi, 2-Dava konusu taşınmazın, tespit edilen bedelinden, acele el koyma dosyasında bloke edilen kısmın mahsup edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 28/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.