12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/15714 Karar No: 2010/28417 Karar Tarihi: 02.12.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/15714 Esas 2010/28417 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/15714 E. , 2010/28417 K.
"İçtihat Metni"
ESAS NO : 2010/15714 KARAR NO : 2010/28417 MAHKEMESİ : Üsküdar 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 08/04/2010 NUMARASI : 2008/779-2010/298
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : TTK.nun 688/6.maddesine göre, bonoda tanzim yerinin yazılı olması gerektiği, aynı kanunun 689/son madde hükmü gereğince de tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun,tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda bonoyu keşide eden borçlu .............."in adı yanında yazılı bir yer isminin bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda, senetler tanzim yeri ve ödeme yeri unsurunu ihtiva etmediğinden bona vasfında sayılmaz. Senette bulunması zorunlu olan tanzim yeri ve tanzim edenin adresi, senet keşidecisi için geçerli olup, TTK.nun 614.maddesi hükmüne göre, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan avalistlerin (kefillerin) adreslerinin senette yazılı olması hali, yukarıda açıklanan zorunluluğu gidermez. Bu durumda mahkemece tanzim yeri belirlenmeyen bu belge kambiyo senedi vasfında sayılamaz. HGK.nun 02.10.1996 tarih ve 96/12-5 sayılı kararı ile benimsendiği üzere, İİK.nun 170/a maddesi gereğince bu husus re"sen nazara alınarak .................... yönünden de takibin iptaline karar verilmesi gerekirken onun yönünden şikayetin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.