12. Ceza Dairesi 2021/1568 E. , 2021/5817 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Gizliliğin ihlali, hakaret
Hükümler : CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat
Gizliliğin ihlali ve hakaret suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İncelenen dosyada; sanık ... hakkında Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığının 18.10.2010 tarihli ve 2010/3613 sayılı iddianamesi ile sanığın sorumlu yazı işleri müdürü olduğu ... gazetesinin 23.08.2010 tarihli baskısının 1. sayfasında, “Minarenin Kılıfı ... Amca’dan” ve devamı niteliğinde 9. sayfasında, “HSYK"daki krizin baş aktörü ...” başlıkları altında; “Eski Adalet Bakanı ...’ın teknik takibe takılan görüşmeleri HSYK’daki ‘korsan liste’ krizlerinin nedenlerini gözler önüne serdi. ...’ın Ergenekon mahkemelerinin yapısını değiştirmek için ‘Yazı yazsınlar birer üye verelim’ diyerek devreye girdiği belirlendi... ‘Yeni üyelere ihtiyaç var’ gerekçesiyle HSYK’da çıkarılan kararname krizinin arkasından ... ve HSYK Başkanvekili Kadir Özbek ikilisi çıktı. ..., Ergenekon zanlısı ... ile yaptığı telefon görüşmesinde, ...’le buluşmasını anlattı...”, “HSYK’da yaşanan krizin perde arkası, Ergenekon’da ifadesi alınan eski Adalet Bakanı ...’ın dinlemeye takılan konuşmalarıyla ortaya çıktı. Kurulun yargı kökenli üyeleri’nin Ergenekon, Balyoz, Faili Meçhul Cinayetler gibi kritik davalara bakan mahkemelere müdahale stratejisinin altında ...’ın bulunduğu gözler önüne serildi...” ibareleri, şikayetçi ... ve ... arasında geçen telefon görüşmesi ile birlikte yayımlanarak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca şikayetçi ... hakkında yürütülen soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilmesi ve şikayetçinin onur, şeref ve saygınlığına saldırıda bulunulması nedeniyle eser sahibi belli olmayan haberlerden dolayı sanığın TCK’nın 285. maddesindeki gizliliğin ihlali ve aynı Kanun’un 125. maddesindeki hakaret suçlarını işlediği iddiasıyla kamu davaları açıldığı,
İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/990 esasına kaydedilen dava dosyası ile ilgili olarak anılan mahkemenin 06.09.2011 tarihli ve 2011/1074 sayılı görevsizlik kararıyla dosyanın gönderildiği İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen 02.02.2012 tarihli, 2011/538-2012/45 sayılı beraat kararının katılan vekillerince temyiz edilmesinin ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.09.2012 tarihli, 9-2012/167880 sayılı yazısı ile “...Hükümden sonra yürürlüğe giren 02.07.2012 tarih ve 6352 Sayılı Yasanın 77 ila 94 maddelerinde değişiklik yapan hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması...” nedenine dayalı olarak dosyanın mahkemesine iade edilmesinin ardından, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.12.2012 tarihli, 2012/400-2012/484 sayılı kararı ile 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un geçici 1/1-b maddesi gereğince kovuşturmanın ertelenmesine dair karar verildiği,
Sanık hakkında 6352 sayılı Kanunun geçici 1/1-b maddesi gereğince verilen 27.12.2012 tarihli kovuşturmanın ertelenmesine dair kararın 22.01.2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın, denetim süresi içinde 02.05.2013 tarihinde 5187 sayılı Basın Kanununun 21. maddesindeki kimliğin açıklanmaması suçunu işlediği ve İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.09.2013 tarihli, 2013/158-2013/194 sayılı kararı ile bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 03.10.2016 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine 6352 sayılı Kanun"un geçici 1/2. maddesi gereğince dosya yeniden ele alınıp, duruşma açılarak, yapılan yargılama sonunda, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.03.2017 tarihli, 2016/228-2017/46 sayılı kararı ile sanık hakkında gizliliğin ihlali ve hakaret suçlarından beraat kararı verildiği ve beraat kararının katılan vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.01.2021 tarihli onama istemli tebliğnamesi ile dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır.
Özetlenen dosya kapsamına göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.09.2012 tarihli, 9-2012/167880 sayılı yazısı ile “...Hükümden sonra yürürlüğe giren 02.07.2012 tarih ve 6352 Sayılı Yasanın 77 ila 94 maddelerinde değişiklik yapan hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması...” nedenine dayalı olarak dosyanın esası incelenmeksizin iadesine karar verildiği, 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değiştirilen 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un temyiz ve karar düzeltme başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; “(1) Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazetede ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322 nci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326 ncı maddeleri uygulanır. (Ek cümle: 1/7/2016-6723/33 md.) Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez. (Ek cümle: 6/12/2006-5560/29 md.).” biçimindeki hükmün uygulanma koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.03.2017 tarihli, 2016/228-2017/46 sayılı kararına karşı başvurulacak kanun yolunun, karar tarihinin istinaf (BAM) mahkemelerinin yürürlüğe girdiği 20.07.2016 tarihinden sonra olduğu dikkate alındığında, temyiz değil istinaf olması nedeniyle esası incelenmeyen dosyanın mahkemesince yetkili ve görevli Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.