17. Hukuk Dairesi 2014/12442 E. , 2014/10518 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2014
NUMARASI : 2013/73-2014/169
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı, müvekkiline ait aracın 30.05.2010 tarihinde bir başka araçla karıştığı kazada hasarlandığını, mücekkilinin asli kusurlu olduğunu, ihbara rağmen davalının zararı ödemediğini, davalı aleyhinde Kırşehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/89-1351 sayılı dosyasında fazlaya ilişkin hakları saklı tutarark şimdilik 5.000,00 TL."nin tazmini için dava açıldığını, bilirkişi raporunda müvekkilinin aracındaki hasarın 7.849,41 TL. karşı aracın sürücüsünün kasıtlı olarak verdiği 809,68 TL. hasar dışında) olduğunun tespit edildiğini, mahkemece fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 5.000,00 TL."nin davalıdan tahsiline karar verildiğini, hükmün davalı tarafından temyiz edildiğinden kesinleşmediğini belirterek bakiye 2.849,41 TL."nin olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, 16.12.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 809,68 TL. daha artırarak toplam 3.659,09 TL."nin tazminini istemiştir.
Davalı vekili, süresinde verdiği cevap dilekçesinde TTK"nun 1420. maddesi gereğince davanın zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, talebin fahiş olduğunu, hasarların uyumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 3.659,09 TL. alacağın davalıdan tahsiline, bu alacağın 2.849,41 TL."sına kaza tarihinden 809,68 TL."sına ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak, sigortalı tarafından davalı sigorta şirketi aleyhine açılan bakiye alacak istemine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK"nun 1420. maddesi genel kural olarak sigorta sözleşmelerinden doğan bütün taleplerin alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren 2 yılda zamanaşımına uğrayacağı hükmünü getirmiştir. Aynı kanunun 1446. maddesinde, sigorta ettirenin, rizikonunun gerçekleştiğini öğrenince durumu gecikmeksizin sigortacıya bildirmesi gerektiği, 1427/2 bendinde, sigorta tazminatı veya bedelinin, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her halde 1446. maddeye göre yapılacak ihbardan 45 gün sonra muaccel olacağı düzenlenmiştir. Kısmi davada, zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için kesildiğinden ve geriye kalan meblağ için işlemeye devam ettiğinden, ek dava ile talep edilecek ( yada ıslahla artırılacak kısım yönünden) miktar için de zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir.
Somut olayda 30.05.2010 tarihinde maddi hasarlı, iki araçlı trafik kazası meydana gelmiş; davacı sigortalı tarafından, riziko, 02.06.2010 tarihinde davalı sigorta şirketine ihbar edilmiş; aynı tarihte sigortalı araçta meydana gelen hasar miktarı (KDV hariç 7.338,21 TL.) ekspertiz raporu ile tespit edilmiştir. Bu durumda alacağın TTK"nun 1427/2 maddesine göre 02.06.2010 tarihinde muaccel olduğunun ve 2 yıllık zamanaşımı süresinin 02.06.2012 tarihinde dolduğunun kabulü gerekir. Davacı sigortalı tarafından Kırşehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/89-1351 sayılı dosyasında, 22.02.2011 tarihinde davalı sigortacı hakkında araç hasarına ilişkin kısmi dava açılmış, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 5.000,00 TL."nin tahsili talep edilmiştir. Bu dosyada uzman bilirkişice düzenlenen hasara ilişkin raporda davaya konu olay nedeniyle araçta KDV dahil 8.659,09 TL. tutarında hasar olduğu, bunun 809,68 TL.sının karşı aracın sürücüsünün kazadan sonra elindeki cisimle, davacı aracına vurması sonucu meydana geldiği belirtilmiştir. Mahkemece, davacının fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 5.000,00 TL. hasar bedelinin davalıdan 02.06.2010 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline ilişkin 12.12.2012 tarihli hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, tarafından 15.02.2013 tarihinde açılan işbu ek davada; fazlaya ilişkin saklı tutulan bakiye 3.659,09 TL.nin davalıdan tahsili talep edilmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde davanın zamanaşımına uğradığını belirterek reddini savunmuştur. Şu durumda süresinde açılan kısmi davaya konu 5.000,00 TL. tazminat alacağı bakımından zamanaşımı süresi kesilmiş ise de; kısmi davada, dava edilmeyen alacak kesimi için, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmuş olması zamanaşımını kesmeyeceğinden, 15.02.2013 tarihinde davacı vekilince fazlaya ilişkin hak kapsamında talep edilen alacağın 2 yıllık dava zamanaşımı süresi geçtikten sonra talep edilmesi olanağı bulunmamaktadır.
Bu durumda mahkemece, davalı ... Anonim Türk Sigorta A.Ş. vekilinin süresinde bulunduğu zamanaşımı definin kabulü ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, davalı tarafın zamanaşımı defi hakkında olumlu veya olumsuz hiç karar verilmeden, yazılı olduğu biçimde işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Anonim Türk Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.