17. Hukuk Dairesi 2014/12461 E. , 2014/10514 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2014
NUMARASI : 2012/296-2014/53
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait, davalı şirkete kasko sigortalı aracın tek taraflı kazada hasarlandığını, rizikonun davalıya ihbar edildiğini, davalının, aracın önceden pert olup onarılması sebebiyle, sigorta bedelinden %25 muafiyet uygulanması gerektiğini, bu uygulama sonucu muafiyet bedelinin, hasar miktarından fazla olduğunu belirterek hasarı ödemediğini, aracın poliçe düzenlendiğinde da aynı özelliklere sahip bulunduğunu, davalının aracın öncesinde pert olup olmadığını araştırma ve kullanma yetkisinin sigorta aktinin imzalanması anında mevcut olduğunu, primlerin tamamı tahsil edilip, müvekkiline aracın tam kasko poliçesi ile sigortalı olduğu, poliçe kapsamında her türlü riskin, oluşacak zararın teminat altında olduğu güvencesi verildikten sonra araçta oluşan zararda evvel kayıtların gerekçe gösterilmesinin iyiniyetli ve olanaklı olmadığını, müvekkili aracının davalı şirketin teminatı altında olması sebebiyle bir başka sigorta şirketinin güvencesinden de mevzuata göre mahrum kaldığını, müvekkilinin aracın öncesinde pert olduğunu bilmeden, sağlam şekilde aracı galeriden satın aldığını, önceki hasar döneminde aracın maliki olmadığını, riziko tarihine kadar sorunsuz biçimde aracın kullanıldığını, onarılmış pert araç klozunun bulunduğu poliçe sayfasında müvekkilinin imzasının bulunmadığını ve bu klozdan haberdar olmadıklarını, sigortacının tramer kayıtlarından poliçe tanziminde bu hususu dikkate alması gerekirken, yerine getirilmeyen bu sorumluluğun sonucunda ortaya çıkan hasardan dolayı muafiyetlerinin sözkonusu olduğunun kabul edilmeyeceğini belirterek 9.141,84 TL"nın kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıya ait aracın 5.10.2010/2011 vadeli kasko poliçesi ile müvekkiline sigortalı olduğunu, rizikonun ihbarı üzerine araç üzerinde yapılan icelemede 9.141 TL hasar belirlendiğini, sigortalı aracın dava dışı ... Sigorta A.Ş"ne kasko sigortalı olduğu dönemde 27.7.2010 tarihinde hasarlanarak tam ziya olduğunu, sigortalının bu hususu sözleşme yapılmadan önce sigortacıya bildirmesi gerektiğini, davacının böyle bir bildirimde bulunmadığını poliçede sigorta bedelinin 68.348 TL olup, %25"nin 17.141 TL olduğunu, %25 muafiyet uygulanarak bulunan meblağın hasar miktarından fazla olması sebebiyle hasarın karşılanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacının kabulü ile 9.141 TL alacağın 22.12.2010 temerrüt tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak, sigortalı tarafından, kasko şirketi aleyhine açılan alacak istemine ilişkindir. Dava tarihi itibareyile yürürlükte bulunan mülga 6762 sayılı TTK"nun 20/2. bendine (6102 sayılı TTK"nun 18/2.md) göre "Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerin de basiretli bir işadamı gibi hareket etmesi lazımdır." Yine aynı kanunun 1.290 (6102 sayılı TTK 1435.md) maddesi gereğince "Sigorta ettiren kimse, sigortacının mukavele yapılırken hakiki vaziyetleri bildiği takdirde mukaveleyi yapmamasını veya daha ağır şatlarda yapmasını mücip olacak bütün hususları sigortacıya bildirmeye mecburdur. Sigorta ettiren kimse sorulduğu halde susmuş veya noksan yahut hakikate muhalif beyanlarda bulunmuş ise hakikate vakıf olmayan sigortacı mukaveleden cayabilir; şu kadar ki; sigortacı hakikati öğrendiğini tarihten itibaren bir ay içinde cayma hakkını kullanmamış ise bu hak düşer. Sigorta ettiren kimsenin kötüniyeti anlaşıldığı takdirde sigortacı prime hak kazanır.
Sigorta mukavelesinin yapılması sırasında sigorta ettirene doldurması teklif olunan listede yazılı sorular dışında hiçbir mesuliyet tevaccüh etmez." 6762 sayılı TTK"da yer almayan, ancak 6102 sayılı TTK"nun 1423. maddesinde yer alan düzenlemeye göre sigortacı ve acentesine yazılı şekilde aydınlatma yükümlülüğü getirilmiş ise de; aynı maddenin 2.fıkrasında "Aydınlatma açıklamasının verilmemesi halinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur" hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı taraf ticari şirkettir. 29.10.2010 tarihinde tek taraflı kazada hasarlanan 1998 model Daf çekici aracı 17.9.2010 tarihli satış sözleşmesi ile 2.el olarak satın almıştır. Taraflar arasında düzenlenen 5.10.2010/5.10.2011 vadeli kasko poliçesinde onarılmış pert araç klozu bulunmaktadır. Bu kloza göre poliçe ile teminat verilmiş aracın, poliçe tanziminden önceki dönemde tam hasara uğramış olması ve de onarılmış olması halinde, poliçe tanzimi öncesinde aracın layıkıyla onarılmış olduğuna ve teminata alınabileceğine dair eksper tespiti yapılmış olması ve buna ilişkin raporun sigorta şirketine ibrazı zorunludur. Aksi halde oluşabilecek bir hasarda, görevlendirilmiş, eksper tarafından aracın daha önce pert olduğu saptandığında, poliçe teminatının %25"i oranında muafiyet tenzil edilecektir.
Davacı şirkete ait araç kasko poliçesi tanziminden önce, dava dışı Uğur İsmet Ballıca adına kayıtlı ve ... Sigorta A.Ş. nezdinde 10.3.2010/2011 vadeli kasko peliçesi ile 65.000 TL sigorta bedeli ile sigortalı iken, 28.7.2010 tarihinde meydana gelen iki araçlı trafik kazasında hasarlanmış, ekspertiz incelemesi sonucunda 72.301,24 TL tutarında hasar belirlenmiş aracın perti uygun görülerek 65.000 TL piyasa rayiç değerinden, 40.000 TL sovtaj bedeli indirilerek 25.000 TL sigortalıya ödenmiş, hasarlı araçta sigortalı uhdesinde bırakılmıştır. Dava dışı sigortalı tarafından hasarlı şekilde şehir dışına satılan araç onarıldıktan ve plaka değişikliklerinden sonra yine bir başka şehirde bulunan galeriye satılmış; davacı şirket tarafından bu galeriden satın alınmıştır. Davacı taraf iddiasına ve tanık beyanlarına göre riziko tarihine kadar sorunsuz şekilde kullanılmıştır. Rizikonun davalıya ihbarı üzerine, yapılan inceleme sonucu düzenlenen eksper raporunda 9.141,71 TL hasar belirlenmiş, tramer incelemesinde aracın önceden karıştığı kaza tespit edilmiş, onarılmış pert araç klozuna göre 68.348 TL sigorta bedelinin %25"i oranında muafiyet uygulandığında, muafiyet miktarının 17.141 TL olduğu, hasar miktarının bunun altında kaldığı anlaşıldığından davacıya hasar ödemesi yapılmamıştır.
Davacı taraf, aracın önceki kaza tarihinde işleteni olmadıklarını, bu nedenle kaza sebebiyle perte ayrıldığını bilmediklerini, davalının da onarılmış pert araç klozu hakkında kendilerini bilgilendirmediğini, bilgilendirme yükümlülüğüne uymadığını bu nedenle zarardan sorumlu olduğu bildirmiş mahkemece de bu gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davacı tacir olup, basiretli tacir gibi davranmak, aracı satın alırken evveliyatını araştırmak zorundadır. Kendi yükümlülüklerini yerine getirdikten sonra, davalı sigortacının yükümlülüklerini yerine getirmesini bekleyebillr.
Davacı aracının, kasko poliçesi düzenlenmeden önce 28.7.2010 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle ... Sigorta A.Ş nezdinde açılan hasar dosyasında pert işlemi yapıldığı tam hasara uğradığı ve onarıldığı anlaşılmıştır. Sözleşmede güven ilkesi gereğince aracın öncesinde tam hasara uğradığının sigortalı tarafından, sigorta şirketine bildirilmesi zorunldur. Davacı tacir olduğundan, aracın önceden pert olduğunu bildiğinin kabulü gerekmektedir. Bu hususta bilgilendirilmeyen davalı sigorta şirketine, bu hususu araştırma mükellefiyeti yüklenemez. Davacı mülga TTK"nun 1290 (6102 sayılı TTK"nun 1435.md.) maddesi hükümlerine aykırı davranmıştır. Doğru ihbar mükellefiyetine uymadığından sonucuna katlanması gerekir.
Bu durumda mahkemece, davacı sigortalının, poliçe tanziminden önce aracın layıkıyla onarıldığına ve teminata alınabileceğine dair eksper tespiti yaptırarak, buna ilişkin raporu davalı sigortacıya ibraz etmemesi karşısında, sigorta bedelinden %25 muafiyet uygulanması ve sonucunua göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Ray Sigorta A.Ş vekilinin temyizi tirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı... Sigorta A.Ş"ne geri verilmesine 3.7.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.