Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12746
Karar No: 2014/10508
Karar Tarihi: 03.07.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/12746 Esas 2014/10508 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/12746 E.  ,  2014/10508 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 27/03/2014
    NUMARASI : 2013/238-2014/87

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı, davalı adına kayıtlı aracın karıştığı kazada, 3.kişiye ait park halindeki aracın hasarlandığını, davalıya ait aracın sürücüsünün belirlenemediğini ve tam kusurlu olduğunu, davalı sigortalının ihbar yükümlülüğüne uymadığını, sürücünün olay yerinden firar etmesi sebebiyle ehliyet ve alkol kontrolünün yapılamadığını, ispat külfetinin davalıya geçtiğini, zarar gören aracın kasko şirketine 3.457,00 TL. hasar bedelinin ödendiğini, davalı aleyhinde 3.457,00 TL."nin ferileriyle birlikte tahsili için icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Y.. Ş.., aracın trafikte kaydı kendi adına ise de; gerçekte aracın dayısı A. K.."a ait olduğunu, aracı kendisinin hiçbir zaman kullanmadığını, kimin kaza yaptığını bilmediğini, kazadan sonra noterden aracın satışı gerçekleştiğini, kusurunun bulunmadığını, 3 çocuklu ev hanımı olduğunu, ödeme gücünün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının, Konya 10. İcra Müdürlüğünün 2012/10545 sayılı dosyasına vaki itirazının 3.200,00 TL. asıl alacak ve 352,00 TL. işlemiş faiz toplamı 3.552,00 TL. yönünden iptaline, asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, ZMSS poliçesine dayanılarak, sigorta şirketi tarafından, sigortalı aleyhine itirazın iptali şeklinde açılan rücuen alacak istemine ilişkindir. Davalı aracının 10.01.2011/10.01.2012 vadeli ZMSS poliçesi ile davacı şirkete sigortalı olduğu ve rizikonun poliçe dönemi içinde 03.04.2011 tarihinde meydana geldiği uyuşmazlık konusu değildir. 6102 sayılı TTK"nun 1409. maddesi hükmüne göre "sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur.
    Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir." Rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde gerçekleştiğini ispat külfeti sigortacıda olup, sigortacı rizikonun ihbardan farklı şekilde gerçekleştiğini ve bu hususun teminat dışında kaldığını soyut iddialarla değil somut delillerle kanıtlamalıdır. Sigortacının bu şekilde somut delillerle, oluş şeklini ve zararın teminat kapsamında bulunmadığını ispatlaması halinde ispat yükü, sigortalıya geçer.
    Somut olayda 03.04.2011 tarihinde, saat 12.20 de trafik kazası meydana gelmiş; davalı aracı park halindeki 3. kişiye ait araca çarpmış davalı aracının sürücüsü firar etmiştir. Zarar gören araçta oluşan 3.457,00 TL. hasar bedeli, davacı şirket tarafından karşı aracın kasko şirketine ödenmiştir. Davacı, davalı ile aralarında düzenlenen ZMSS sözleşmesine ve genel şartlara dayanarak, sigortalının olayı ihbar etmediğini, olayla ilgili belge, bilgi sunmadığını, sürücü belli olmadığından alkol ve ehliyet kontrolü yapılamadığını bu sebeplerle ispat hakkının davalıya geçtiğini ileri sürerek 3.457,00 TL. asıl alacak ve ferilerinin tahsili için davalı aleyhinde icra takibi yapmış, davalının itirazı üzerine işbu dava açılmıştır. Davalı, araç her ne kadar kendi adına trafikte kayıtlı ise de aracın aslında dayısı A. K.."a ait olduğunu, kendisinin aracı hiç kullanmadığını, kazayı kimin yaptığını bilmediğini, kazadan sonra da noterden aracın 3. kişiye satışını gerçekleştirdiğini savunmuştur.
    Uzman bilirkişiden alınan raporda; davalı adına kayıtlı aracın sürücüsünün, kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu ve 3.kişiye ait araçta 3.200,00 TL. tutarında hasar olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece, aracın sürücünün kim olduğu bilinmediğinden, ispat yükünün davalı sigortalıda olduğunu kabul etmiştir. Oysa, davacının, firari sürücünün alkollü ya da ehliyetsiz olduğunu, alkollü olduğunun ispatı halinde kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana geldiğini, ve rizikonun teminat dışında kaldığını somut delillerle kanıtlamasından sonra ispat külfeti davalı sigortalıya geçer, davalıda bu halde hasarın teminat kapsamında kaldığını somut delillerle ispat etmek durumunda kalır. Salt olay yerinin terk edilmesi veya sürücünün olay yerinden firar etmesi rizikonun ve dolayısıyla hasarın teminat dışında kaldığının kabulü için yeterli olmadığı gibi sigortalıya rücu sebebi de değildir. Ayrıca sigortalının kasten ve iyiniyet kurallarına aykırı olarak rizikonun gerçekleşme şeklini ihbar ettiği de ispat yükümlülüğü davacı sigorta şirketinde olup, davacı rizikonun farklı bir şekilde meydana geldiğini ve bu oluş şeklinin teminat dışında kaldığını, davalı sigortalıya rücu sebeplerinin (şartlarının) gerçekleştiğini, davalının kasten ve iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde doğru ihbar mükellefiyetine uymadığını, ispat edememiştir.
    Bu durumda mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Y.. Ş.."in temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi