Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11475
Karar No: 2015/15141
Karar Tarihi: 27.04.2015

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/11475 Esas 2015/15141 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/11475 E.  ,  2015/15141 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, davacının, dava dışı...."nin işçisi olarak ...."ne ait işyerinde 03.01.2013-10.04.2014 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu belirterek, feshin geçersizliğine karar verilmesini, işe başlatılmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili; davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, şirketler arasında muvazaalı işlem olmadığını, iş kolu tespit kararına göre ... işyerlerinin ticaret, büro, eğitim, iş koluna girdiğini belirtilerek davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının tutanaklarla tespit edilen davranışları, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II maddesinde belirtilen haklı fesih nedenlerinden olmasa da, işçinin ve işyerinin işleyişini olumsuz yönde etkilediği, bu şartlarda iş ilişkisinin sürdürülmesinin işverenden makul ölçüler içinde beklenemeyeceğinden davacının iş sözleşmesinin geçerli nedenlerle feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm davacı vekili tarafından kanuni süresi içinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18 ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun"un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Dosya içeriğine göre, davacının 03.01.2013-10.04.2014 tarihleri arasında çağrı merkezi temsilcisi olarak çalıştığı, sendika üyesi olduğu,iş sözleşmesinin 10.04.2014 tarihli fesih bildirimi ile, "...daha önce de yapmış olduğunuz iş ile ilgili hakkınızda birçok tutanak tutulmasına işyeri ile imzaladığınız iş akdine ve çalışma düzenine aykırı davranışlar göstermeniz,işinize karşı ciddiyetsizliğiniz, işin gereklerini ikazlara ve geri bildirimlere rağmen yerine getirmemeniz ve işyerine karşı sergilediğiniz sorumsuz tutumlarınız nedeni ile, iş akdinizin 25/II gereğince tazminatsız feshine" denildiği görülmüştür.
    Somut olayda, davacı hakkında daha önce tutulan 06.03.2014 tarihli tutanakta 05.03.2014 tarihinde 18,30-00,00 vardiyasında geçerli bir nedeni olmaksızın 34 dakika mola tuşladığı, bu nedenle uyarma cezası verildiği, 07.03.2014 tarihli tutanakta 06.03.2014 tarihinde 26 dakika, 20 saniye mola aşımı yaptığı, bu nedenle uyarma cezası verildiği, 21.03.2014 tarihli tutanakta 06.03.2014 tarihinde 18,00-00,00 vardiyasında saat 11.40"ta cevapladığı çağrıda müşteriyle tartışmaya girdiği bu nedenle prim kesintisi ve kınama cezası verildiği, 26.03.2014 tarihli tutanakta 18.02.2014 tarihinde 18.05"te karşılamış olduğu çağrıda müşterinin henüz taahhüdü sona ermemiş kampanyası sistemde görüldüğü halde müşteri onayı olmaksızın kampanya iptali yaparak yeni kampanya tanımladığı ve işlem sonucunda müşterinin faturasına 459,47 TL cayma bedeli yansımasına neden olduğu, müşterinin şikayetçi olduğu bu nedenle prim kesintisi ve kınama cezası uygulandığı görülmüştür. Davacının almış olduğu son kınama cezası sonrasında herhengi bir iş akdine ve işyeri kurallarına aykırı fiilinin tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Tüm tutanağa bağlanan fiillerin ise disiplin cezası ile sonuçlandığı ve bir fiillden dolayı birden çok ceza verilemeyeceği dikkate alındığında söz konusu tutanaklara dayanarak iş akdinin feshi haksız olup davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Ayrıca ...’nin yaptığı işin ayrı bir uzmanlık gerektirdiği, bu nedenle davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanmadığı başka bir ifade ile davalı şirketler arasında 4857 sayılı Kanun"un 2. maddesine uygun asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu anlaşılmakla davacının davalı ... işine iadesine ve iş güvencesi tazminatlarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerekir.
    Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davalı .... hakkında açılan davanın kabulü ile işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının davalı ....’ne ait işyerindeki işine İADESİNE,
    3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih sebebi ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücretinden davalıların birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının belirlenmesine,
    4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aylık ücret ve diğer hakların davalılardan birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesi gerektiğini belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
    5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
    7-Davacı tarafından yapılan 511,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 27.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi