22. Hukuk Dairesi 2014/3808 E. , 2015/15128 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 12.06.2007 tarihinden 13.03.2012 tarihleri arasında şoför olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin gerekçe gösterilmeden feshedildiğini, Ankara Çalışma ve İş Kur İl Müdürlüğüne müracaat ettiğini, en son net ücretin 812,00 TL olduğunu, bir öğün yemek ve servis hizmeti olduğunu, 28 günün dışında izin kullanmadığını, haftada 6 gün 08:00"dan 18:30"a kadar çalıştığını, bu sebeple kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti ve fazla mesai ücretlerini talep etmiştir.
Davalı vekili iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, davacımn 12-17.03.2012 tarihlerinde mazeretsiz olarak işyerine gelmediğini, tutanak tutularak ihtar çekildiğini, taleplerin yerinde olmadığını, fazla çalışma yapılmadığını, mesainin 6 gün 8:30-17:30 arası ve 15"er dakikalık çay ve sigara arası olduğunu, fazla çalışmaların yapılmış olması halinde ödendiğini, izin haklarını kullandığını beyan etmiştir.
Mahkemece, davalının iş sözleşmesini haksız olarak feshettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği bildirilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma ücreti alacağı ve diğer talepleri yönünden mahkemece yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığı ve ödeme tespitinin incelenmesi hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İş yerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, davacının günlük ve haftalık kanuni süreleri aşarak çalıştığı, dolayısı ile fazla mesai yaptığı, keza ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece doğru olarak değerlendirilen tanık anlatımlarına göre, davacının bilirkişi raporunda belirtilen sürelerle fazla mesai yaptığı ve genel tatil günlerinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Dosyaya sunulan imzasız ücret bordrolarının bir kısmında fazla mesai tahakkuku yapılmış ise de bordrolar imzasız olduğu için dikkate alınamayacağı belirtilerek hakkaniyet indirimi yapılarak fazla çalışma ücreti tesbit edilmiş ise de, davalının ödemeye dair banka kayıtlarının istenmesini talep ettiği, mahkemece verilen süre içinde ilgili bankadan banka kayıtlarının talep edilerek incelenmediği anlaşılmıştır. Mahkemece ilgili bankadan davacıya ait banka kayıtları getirtilerek ücretlerin ödenip ödenmediği araştırılarak, ödeme yapılan ayların fazla mesai ve ilgili diğer alacakları yönünden hesabı yapılan sürelerden dışlanması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.