14. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/4338 Karar No: 2012/5376 Karar Tarihi: 12.04.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/4338 Esas 2012/5376 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/4338 E. , 2012/5376 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 25.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
Dava, mera iddiasıyla açılan tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Islah, taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işlemini tamamen veya kısmen düzeltmesidir. 6100 sayılı HMK"nun 176/1 maddesinde taraflardan her birinin yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği belirtilmiştir. Islah müessesesi mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaların, dava konusunun veya talep sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Ancak davacının peşin harç yanında başvuru harcını da yatırarak yeni bir talepte bulunması halinde ise bu talep bir ek dava olarak nitelenecektir. Somut olayda davacı tarafından sadece 146 ada 193 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak dava açılmış, bu davanın yargılaması sırasında davacı 108 ada 44 ve 201 ada 1 parsel sayılı taşınmazların da mera olduğu iddiası ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma isteğinde bulunulmuştur. Islahta dava konusu olmayan bir talebin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Kabule görede ıslah isteminin mahkemece değerlendirilebilmesi, 492 sayılı Harçlar Kanununun 1 sayılı tarifesinde gösterilen harçların ödenmiş olması koşuluyla mümkündür ve anılan kanunun 16. maddesine göre talepte bulunanın taşınmazın aynına taalluk eden bir davada taşınmazın değeri üzerinden harç ödemesi gerekir. Davalının 12.05.2011 tarihli ıslah dilekçesi harçlandırılmamış, mahkemece de bu husus gözden kaçırılarak orta yerde harcı yatırılmış, yöntemince ileri sürülmüş bir dava varmış gibi çekişmenin esası incelenerek hüküm kurulmuştur. Değinilen yön gözardı edilerek, istemin yazılı oluduğu şekilde hükme bağlanması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı tarafın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 12.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.