11. Hukuk Dairesi 2017/3899 E. , 2019/3003 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 15/02/2016 gün ve 2014/342 - 2016/292 sayılı kararı bozan Dairenin 13/06/2017 gün ve 2016/5012 - 2017/3682 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili ile asli müdahil vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin satın almış olduğu dava dışı..."e ait taşınmaz üzerinde Vakıflar Genel Müdürlüğünün haczi olması nedeniyle, haczin kaldırılması için anılan idarenin davalı nezdindeki hesabına idare alacağını yatırmak için davalı bankaya gittiğini, ancak davalı bankanın müvekkilinden tahsil ettiği parayı ... hesabına geçmesi gerekirken, taşınmazı satan..."in davalı banka nezdindeki kredi borcu hesabına geçtiğini, oysa müvekkilinin bu şekilde bir talebinin bulunmadığını, anılan hesaba yanlış aktarılan paranın iadesinin talep edildiği halde davalı tarafından paranın iade edilmediğini ileri sürerek, 48.184,25 TL"nın temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Asli müdahil vekili, davacının dava dışı..."e ait taşınmazı hacizli olarak satın aldığını, haciz şerhinin kaldırılması için müvekkilinin alacağının davalı nezdindeki hesaba davacı tarafından yatırılmasının istenildiğini, ancak davalı bankanın davacının talebi dışında yatırılan parayı kendi alacağının olduğu hesaba geçtiğini ileri sürerek, davacı tarafından yatırılan paranın müvekkilinin alacaklısı olduğu icra dosyası hesabına aktarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının amacının Vakıflar Bölge Müdürlüğünün Vakıflar Bankası"nın Tokat Şubesi"ndeki hesabına para yatırarak satın aldığı taşınmaz üzerindeki haczi kaldırmak olduğu, paranın banka çalışanının hatası yüzünden davalı bankanın dava dışı..."in borçlu olduğu başka bir borca yönelik olarak tahsil edildiği, davalı bankanın BK"nın 55. maddesi uyarınca personelin hatasından adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olduğu, davaya konu paranın asıl alacaklı durumunda olan asli müdahile ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, davacı ..."ın açtığı davanın reddine, asli müdahil ..."nün açtığı davanın kabulüne, 48.184,25 TL"nın 31.03.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline dair verilen kararın davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce davacı yararına bozulmuştur.
Davalı vekili ile asli müdahil vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asli müdahilin karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, banka çalışanlarının hataya düşürmesi sonucu yapılan ödemenin istirdadı istemine, asli müdahale davası ise bankaya yatırılan ve bankanın alacağına mahsup edilen paranın aslında asli müdahilin alacağına mahsuben ödenmesi nedeniyle paranın davalı bankadan tahsili ile asli müdahile ödenmesi istemine ilişkindir.
Davacı, satın alacağı gayrımenkulun üzerinde haciz şerhi olması nedeniyle bu şerhin konulduğu icra dosyasına para havale etmek ve bu suretle şerhi kaldırmak amacıyla bankaya gittiğini, ancak banka görevlisinin ödenen parayı gayrımenkul sahibinin bankaya olan borcuna mukabil tahsil ettiğini, hataya düşürüldüğünü iddia etmektedir. Asli müdahil ise, haczin işlendiği icra dosyasının alacaklısı sıfatıyla paranın kendisine ödenmesini talep etmektedir.
Davacının satın aldığı gayrımenukulun tapu kaydı üzerinde " Tokat 1. İcra Müdürlüğünün 2009/428 E sayılı dosyası – ihtiyati haciz, borç 34.600 TL – 21.01.2010" kaydı bulunmaktadır. Davacı bu gayrımenkulu 31.03.2010 tarihinde satın almıştır.
Tokat 1. İcra Müdürlüğünün 2010/428 E. sayılı dosyasında bulunan 07.01.2010 tarihli ihtiyati haciz kararında 7 borçlu bulunmakta olup bunlardan biride dava dışı gayrımenkulu davacıya satan malik... ise de icra takibi sadece 3 borçlu yönünden başlatılmış, ihtiyati haciz kararında borçlu gösterilen diğer kişiler hakkında İİK"nun 264.maddesinde gösterilen işlemler yapılmamıştır. Takip 21.01.2010 tarihinde başlatılmıştır.
Davacı, bankaya 48.184,25 TL yatırmış, kendisine 31.03.2010 tarihli ve üzerinde "... - 3 kişilerden yapılan tahsilat - ... tarafından kapatılan - Av. ... Vardı" yazılı dekont verilmiştir.
Davacının şikayeti üzerine yapılan savcılık soruşturması sonucunda banka memurları ... ile ...hakkında takipsizlik kararı verilmiş, müştekinin karara itirazı da red edilmiştir.
Dinlenen davacı tanıkları, davacının iddiasını doğrular şekilde beyanda bulunmuşlar ise de davacı tanığı Mehmet Pehlivan tapu müdürünün kendilerini haczi kaldırmak için Vakıflar bankasına yönlendirdiğini, tanık ... ise kendisinin icra dosyasında alacaklı vekili olduğunu ve davacıyı bankaya veya icra müdürlüğüne kendisinin yönlendirdiğini beyan etmişlerdir. Davacının şikayeti üzerine başlatılan kovuşturmada dinlenen ve davacının akrabası olan tanık... ise davacının, tapu malikinin bankaya olan borcunu ödemek üzere geldiğini ve kendisinin de yardımcı olmak için ilgili memura yönlendirdiğini beyan etmiştir.
Bu durumda, davacı tanıkları ile soruşturma dosyasında dinlenen tanıklar ile ilgililerin beyanları, davacıya ödemeden sonra verilen dekontun içeriği ve bu dekonttaki ..."nın bankanın vekili olmasına, davacının gayrımenkulu satın aldığı 31.03.2010 tarihi itibariyle tapu kaydında bulunan ihtiyati haciz şerhinin hükümden düşmüş olmasına, gayrımenkulun maliki olan... aleyhine asli müdahil tarafından takip başlatılmamış olmasına ve takip dosyasında..."in borçlu olmaması hususları gözetildiğinde davacının hataya düşürüldüğüne ilişkin iddiasını ispatladığı kabul edilemeyecektir. Ayrıca davacı dava dilekçesinde ve yargılama aşamalarında gayrımenkulu satın alan kişi olarak satıcı ile kararlaştırdıkları satış bedelinden daha fazla ödediğini de iddia ve ispat etmemiştir. Bu nedenle, gerek asıl davanın gerekse asli müdahale davasının reddine karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmadığından Dairemizin 13.06.2017 tarih 2016/5012 Esas - 2017/3682 K sayılı bozma kararının kaldırılarak, kararın değişik bu gerekçe ile davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) bentte açıklanan nedenlerle asli müdahilin karar düzeltme taleplerinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin karar düzeltme isteminin KABULÜ ile Dairemizin 2016/5012 E-2017/3682 K sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, kararın değişik gerekçe ile BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 27,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen asli müdahilden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, davalı vekilince ödenen temyiz peşin, onama harcı ile karar düzeltme harcının istek halinde davalı tarafa iadesine, 16/04/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait taşınmazda kiracı olan, davadışı..."in ortağı ve aynı zamanda temsil ve ilzama yetkili yöneticisi bulunduğu Keklikçioğlu Gıda ve Tur. Ltd. Şti."nin kira borçlarını ödememesi nedeniyle Tokat Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 2010/5-5 D.İş sayılı dosyasında kiracı şirket, ..."inde dahil olduğu ortaklar ve kefiller aleyhinde 14.01.2010 tarihli ihtiyati haciz kararı alınmış,
... tarafından ihtiyati haciz kararına itiraz edilmemiş,
Adı geçenin maliki olduğu taşınmazın tapu kaydına Tokat 1. İcra Müdürlüğünün 2010/428 esas sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı şerh verilmiş,
Aynı dosyada, alacaklı vakıf idaresi tarafından borçlu şirket ile kefiller ... ve... aleyhinde kira alacağının tahsili istemi ile icra takibi 21.01.2010 tarihinde başlatılmış, şirket aleyhindeki icra takibi kesinleşmiştir.
Hakkındaki icra takibi kesinleşen şirketin, ortağı ve yetkilisi bulunan..., bu borç nedeni ile haciz konulan Tokat- Karşıyaka Mah. 2611 ada 2 parseldeki taşınmazını 31.03.2010 tarihinde sözkonusu haciz ile takyidatlı olarak davacıya temlik etmiştir.
Davacı taşınmazı satın aldığı gün, tapudaki haciz şerhinin kaldırılması için Vakıf İdaresinin 2010/428 sayılı icra takip dosyasındaki borcu davalı bankadaki idare hesabına yatırmak istediğini, tapu kaydındaki şerhte borcun 34.600,00 TL olmasına rağmen kendisinden 48.184,25 TL istendiğini, aradaki farkın işlemiş faiz ve giderlerden kaynaklanabileceği düşüncesiyle istenen miktarı bankaya ödediğini, ancak banka görevlilerinin parayı vakıf idaresi hesabına geçmesi gerekirken satıcı..."in bankaya olan borcu hesabına geçtiğini oysa bankadan bu şekilde bir talebinin olmadığını, talep etmesine, şikayetlerine rağmen parasının iade edilmediğini bildirerek yatırdığı paradan öncelikle Vakıf İdaresi alacağının asli müdahil idareye ödenmesini, bakiyesinin kendisine iade edilmesini istemiştir.
Davalı banka ise davacının, satıcı..."in bankaya olan borcunu ödemek istediğini, bankaca talep doğrultusunda işlem yapıldığını savunmuştur.
Davadışı..."in, davalı bankaya borcu olduğu, borç miktarı, bu borç nedeniyle borçlu aleyhinde takip yapıldığı veya dava açıldığı hususunda davalı bankaca inandırıcı hiçbir delil sunulmadığı gibi, bu konuda..."in, borcunun davacı tarafından ödenmesine ilişkin talimat verdiği, aralarında bu şekilde bir anlaşma olduğuda ispatlanamamıştır.
Salt dekontun varlığı, davacının, ..."in banka borcunu ödemek istediğine yeterli bir delil olmadığı gibi, çoğunluk görüşünün aksine banka çalışanlarının tanıklıkları da, davalının müstahdemleri olması ve yargılama sonucunda sorumluluklarının mucip olması ihtimaline göre savunmayı isbata yeterli ve inandırıcı değildir.
Diğer taraftan davacının, 31.03.2010 ödeme tarihinden hemen sonra gerek banka, gerek Vakıf İdaresi ve gerekse Cumhuriyet Savcılığı nezdinde parasının iadesi veya icra dosyasına aktarılması istemiyle talep ve şikayetlerde bulunduğu görülmektedir.
Davacı taşınmazı 31.03.2010 tarihinde hacizle takyitli olarak satın almış ve aynı gün davalı bankaya müracat etmiştir.
Asıl olan ve hayatın olağan akışına uygun bulunan, taşınmazı satın alan kişinin aynı gün bankaya müracaatında tapu kayıtlarını takyidatlarından arındırmak amacıyla tapuya şerh edilen haczin kaldırılmasını teminen bu borcun ödenmesidir.
Olayların akışına, dosya içeriğine uygun davacı tanıklarının anlatımları davacı iddiasını doğrulamaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre, davalı çalışanları olan tanıkların anlatımlarına itibar edilmesi mümkün değildir.
Bu durumda asli müdahilin karar düzeltme isteminin kabulü ile Daire bozma ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde asli müdahilin karar düzeltme talebinin reddi ile davalı bankanın karar düzeltme isteminin kabulüne ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyım.