Esas No: 2018/3180
Karar No: 2022/5480
Karar Tarihi: 08.09.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/3180 Esas 2022/5480 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescilli 1. derece doğal sit alanında yer alan bölgede mimari projesine aykırı olarak inşa ettiği yapıya ilişkin suçlamaları kabul ettiği ve bilirkişi raporunda 54,94 metrekarelik alanın ruhsatsız inşa edildiğinin tespit edildiği belirtilen mahkeme kararında, TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının infaz aşamasında gözetilmesi gerekliliğinin, Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararıyla birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sanığın mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığına karar verilerek beraat kararı verilse de, mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, duruşma gününü bildirir davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmayan şikayetçi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, hakkında kanuna aykırı bir uygulama olduğundan itirazların kabul edilmesine karar verilmiştir. Bu nedenle, hüküm BOZULMUŞ, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen konularda CMUK'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiği, diğer hususların aynen bırakılması suretiyle
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 17/07/2003 tarih ve 1409 sayılı kararı ile tescilli 1. derece doğal sit alanında kalıp, anılan Kurulun 29/05/2009 tarih ve 1290 sayılı kararı ile onaylanan mimari projesine aykırı olarak inşa edilen yapıya ilişkin olarak sanık hakkında suç duyurusunda bulunulması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, sanığın aşamalardaki savunmalarında atılı suçlamayı kabul ettiği, dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporunda 54,94 metrekarelik alanın ruhsatsız inşa edildiğinin tespit edildiği anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK'nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108/4. maddesinin de uygulama maddesi olarak gösterilmesi,
2- Duruşma gününü bildirir davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmayan şikayetçi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün (11) ve (13) no’lu fıkralarının hükümden çıkarılarak, (11) numaralı bendin yerine, “TCK'nın 58/7. maddesi gereğince sanık hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” cümlesinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 08/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.