Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/9550 Esas 2019/6878 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9550
Karar No: 2019/6878
Karar Tarihi: 01.04.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/9550 Esas 2019/6878 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2019/9550 E.  ,  2019/6878 K.

    "İçtihat Metni"

    Tehdit, hakaret ve basit yaralama suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a, 125/1, 106/1 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis, 3.000,00 ve 1.500,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 07.03.2013 tarihli ve 2010/3275 Esas, 2013/323 sayılı kararını müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle anılan Mahkeme tarafından daha önce verilen hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/1. maddesi gereğince açıklanmasına dair İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.10.2018 tarihli ve 2017/371 Esas, 2018/385 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 01.03.2019 tarih ve 2019/1550 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.03.2019 tarih ve 2019/27290 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesinde yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” ve anılan Kanun"un 232/6. maddesindeki “Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir.” biçimindeki düzenlemeler nazara alındığında, mahkemesince denetime imkan verecek biçimde bir hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.10.2018 tarihli ve 2017/371 Esas, 2018/385 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.