Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11129
Karar No: 2014/10457
Karar Tarihi: 03.07.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/11129 Esas 2014/10457 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/11129 E.  ,  2014/10457 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacılar ... (kendisine asaleten, çocukları ... ve ..."a velayeten) ile davalı ... Sigorta A.Ş arasındaki dava hakkında, ... 31.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 17.12.2012 gün ve 2011/182-2012/273 sayılı hüküm, Dairemizin 03.02.2014 gün ve 2013/3400-2014/890 sayılı kararı ile bozulmuştur. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin mirasçısı ..."ın davalı tarafından 06/05/2009 başlangıç tarihli Hayat Sigortası Poliçesi ile sigortalı olduğunu,..."ın 01/01/2010 tarihinde trafik kazası geçirerek vefat ettiğini, 60.000 USD vefat teminatının 15.000 USD kısmının ödendiğini ileri sürerek, şimdilik 10.000 USD’nin 06/01/2010 temerrüt tarihinden itibaren bir yıllık döviz hesaplarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 45.000 USD’ye yükseltmiştir.
    Davalı sigorta şirketi vekili, davacının murisinin motosiklet kazası neticesinde vefat ettiğini, motosiklet kazalarının genel şartlar gereğince ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebileceğini, ek sözleşme bulunmadığını, murisin başvuru formunda yer alan "Motosiklet kullanıyor musun?" sorusuna "hayır" yanıtını verdiğini, rizikonun teminat dışı olduğunu, 15.000 USD’nin hatır ödemesi olduğu davacıya bildirilerek ödeme yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, sigorta başvuru formunda ve bilgilendirme formundaki imzanın murise ait olmadığı, sigortacı tarafından sorulmayan ve dolayısıyla sigortalı tarafından cevaplandırılmayan hususlardan dolayı sigortalının sorumluluğu olmadığı, sigortalının “motosiklet kazalarının” teminat dışı olduğu konusunda bilgilendirilmediği, davalının rizikodan sorumlu olduğu gerekçesiyle 45.000,00 USD’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dairemizce verilen 03.02.2014 gün ve 2013/3400-2014/890 sayılı bozma kararında; " Davacılar vekili, “motosiklet kullanıyor veya bu araçlara biniyor musunuz?” sorusuna “hayır” yanıtının verildiği “hayat sigortası başvuru formu”ndaki imzanın muris sigortalıya ait olmadığını savunmuş, mahkemece grafoloji ve adli bilimler uzmanından alınan rapordan başvuru formundaki imzanın murise ait olmadığı anlaşılmıştır. Davacılar tarafından “hayat sigortaları bilgilendirme formu” ve “hayat sigortaları ek teminatları bilgilendirme formu”ndaki imzaların murise ait olmadığına dair bir iddia ve bu konuda da yapılmış bir inceleme olmadığı halde, mahkemenin gerekçesinde “hayat sigortaları bilgilendirme formu” ve “hayat sigortaları ek teminatları bilgilendirme formu”ndaki imzaların sigortalıya ait olmadığı, dolayısıyla sigortalının “motosiklet kazalarının” teminat dışı olduğu konusunda “Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik” gereğince bilgilendirilmediği yönündeki görüşü doğru olmamıştır. Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları 6. Maddesi (a) fıkrasına göre motosiklet ve takma motorlu bisiklet kullanmak ve bunlara binmek aksine mukavele yapılmamışsa, sigorta teminatı dışındadır. Davalı vekili bu hususta ek sözleşme yapılmadığını ve ek prim alınmadığını savunmuştur. Davalı tarafından “hayat sigortaları ek teminatları bilgilendirme formu” ile motosiklet kullanma halinin ek sözleşme ile teminata dahil edilebileceği hususunda sigortalı bilgilendirilmiş olup, davacıların bu formdaki imzanın sigortalıya ait olmadığına ilişkin bir iddiası bulunmamaktadır. Bu halde, “hayat sigortası başvuru formu”ndaki imza sigortalıya ait olmasa da, “hayat sigortaları ek teminatları bilgilendirme formu”nun B. Genel Bilgiler kısmının 1/a maddesi ile motosiklet kullanma halinin ek sözleşme ile teminata dahil edilebileceği hususunda bilgilendirilen sigortalı ile ek sözleşme yapıldığına ve ek prim alındığına dair bilgi ve belge olmamasına göre, mahkemece rizikonun teminat dışı olması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekir." gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
    Davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Davacılar vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine dosyanın yeniden yapılan incelemesinden:
    Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar vekilinin yargılama sırasında dosyaya sunduğu 02.03.2011 tarihli dilekçede; hayat sigortası başvuru formu altındaki imzanın sigortalıya ait olmadığını ve sigortalının ek teminatlar konusunda da bilgilendirilmediğini açıkça belirtmiş ve sigortalının şüpheli olan ve esasen ona ait olmayan imzaların yer aldığı hayat sigortaları bilgilendirme formu, hayat sigortası başvuru formu asıllarının dosyaya getirtilmesini talep etmiştir. Davacılar vekilinin bu açıklamalarından hayat sigortası başvuru formu, hayat sigortaları bilgilendirme formu ve hayat sigortaları ek teminatları bilgilendirme formundaki imzaların murise ait olmadığını ileri sürdüğü, başvuru formu ve bilgilendirme formları altında bulunan şüpheli imzaların incelenmesini istediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, sadece "hayat sigortası başvuru formundaki" imzanın muris sigortalıya ait olup olmadığı yönünde imza incelemesi yaptırılarak grafoloji ve adli tıp bilimleri uzmanından rapor alınmış ve alınan rapordan başvuru formundaki imzanın murise ait olmadığı belirlenmiş; ancak, bilgilendirme formları altındaki imzaların muris sigortalıya ait olup olmadığı yönünde herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Bu durumda; mahkemece, davacılar vekilinin, bilgilendirme formları altındaki imzaların da muris sigortalıya ait olmadığını iddia etmiş olmasına göre, hayat sigortaları bilgilendirme formu ve hayat sigortaları ek teminatları bilgilendirme formundaki imzaların da muris sigortalıya ait olup olmadığının belirlenmesi için imza incelemesi yaptırılarak grafoloji ve adli tıp bilimleri uzmanından rapor alınması ve sonrasında tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmadığından karar, bozmayı gerektirmiştir. Açıklanan nedenler karşısında; davacılar vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin bozma kararındaki gerekçenin tümden değiştirilerek, yerel mahkeme kararının yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 03.02.2014 gün ve 2013/3400-2014/890 sayılı bozma kararındaki gerekçenin tümden değiştirilmesine, bu gerekçenin bozma kararından çıkarılmasına, yerine yukarıda yazılı bozma nedeninin yazılmasına ve hükmün yukarıda yazılı değişik gerekçe ile BOZULMASINA, tashihi karar peşin harcın karar düzeltme isteyen davacılara geri verilmesine 03.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi