12. Ceza Dairesi 2019/11595 E. , 2021/5811 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/2, 62/1, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusur durumuna ve katılanlar vekilinin ise kusur durumu ile eksik araştırmaya yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Dosya içeriğine göre, sanığın sevk ve idaresindeki otobüsle gündüzün meskun mahaldeki bölünmüş yolda seyri sırasında kaza mahalli olan dört yönlü kontrolsüz dönel kavşağa geldiğinde, sağından bölünmüş yola çıkan ... idaresindeki otomobilin sol yan kısmına sola manevra ile 32 metre fren iziyle çarparak 21 metre aracı sürüklemesi sonucu otomobilde bulunan üç kişinin hayatını kaybettiği, kazadan sonra araçtaki takografa göre sanığın 82 km hızla seyrettiğinin tespit edildiği; dolayısıyla sanığın, her ne kadar bölünmüş yolda seyretmesi nedeniyle geçiş üstünlüğüne sahip olsa da hız sınırını yüzde 30 aşması ve kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmaması nedeniyle tali kusurlu olduğunun anlaşıldığı olayda; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, tali kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu 3 kişinin ölümüne neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması;
2-5237 sayılı TCK"nın 50. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği, kendisi ve müdafii aracılığıyla lehe hükümlerin uygulanması yönünde talepte bulunan, duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz tutum ve davranışı bulunmayan, tali kusurlu bulunan, adli para cezasına yönelik ödeme gücü olduğunu belirtir şekilde banka dekontu ibraz eden sanık hakkında “Sanığın şahsi ve sosyal durumu, para cezasını ödeyebilecek ekonomik gelirinin bulunmaması nazara alınarak 5237 sayılı TCK’nın 50/4. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” şeklindeki dosya kapsamıyla uyuşmayan gerekçe ile, sanık hakkında TCK"nın 50/4. maddesi delaletiyle TCK"nın 50/1-a maddesinde belirtilen paraya çevirme hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanık hakkında 3 yıl 6 ay olarak belirlenen temel cezadan TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması sırasında hesap hatası yapılarak netice cezanın 2 yıl 11 ay yerine, 2 yıl 9 ay olarak tayin edilmesi suretiyle eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 14/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.