13. Ceza Dairesi Esas No: 2018/8749 Karar No: 2019/1163 Karar Tarihi: 24.01.2019
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/8749 Esas 2019/1163 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, hırsızlık suçundan sanığın mahkumiyetine karar verdi. Ancak, birden fazla ilamın birlikte tekerrüre esas alınmasının infazda karışıklığa neden olacağına dikkat çekildi ve en ağır ilamın seçilmesi gerektiği vurgulandı. Sanık hakkında kurulan hükümde TCK'nın 53. maddesine yer verilmediği belirtildi. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin kısmi iptal kararı gözetilerek TCK'nın 53. maddesinin infaz aşamasında uygulanmasının mümkün olduğu ifade edildi. Olayın TCK'nın 142/1-b maddesi kapsamında kaldığı ve aynı Kanun'un 141/1. maddesi ile uygulama yapılması gerektiği belirtildi. Bu nedenle, kararın bozulmasına karar verildi. Kanunlar: 5237 sayılı TCK'nın 58, 53, 142/1-b, 141/1. maddeleri, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi.
13. Ceza Dairesi 2018/8749 E. , 2019/1163 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK’nın 58 maddesi gereğince tekerrüre esas birden çok ilamın bulunması durumunda en ağırının seçilerek tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden infazda karışıklığa neden olacak şekilde birden fazla ilamın birlikte tekerrüre esas alınması, sanık hakkında kurulan hükümde TCK"nın 53. maddesine yer verilmemiş ise de; Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı gözetilmek suretiyle TCK"nın 53. maddesinin, infaz aşamasında uygulanması mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Olay tarihinde gece vakti 19.00 sıralarında sanığın kahvede oyun oynayan katılanın yanına gelerek kontörü olmadığını söyleyip katılandan telefon görüşmesi yapacağını söyleyerek cep telefonunu istediği, katılanın cep telefonunu vermesinden sonra kahveden çıkarak telefon ile beraber gitmesi şeklinde gerçekleşen eylemin TCK"nın 142/1-b maddesi kapsamında kalması karşısında; aynı Kanun"un 141/1. maddesi ile uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ün temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 24/01/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.