Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/4778 Esas 2017/3479 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4778
Karar No: 2017/3479
Karar Tarihi: 17.10.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/4778 Esas 2017/3479 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davanın konusu, devir sözleşmesi uyarınca ödenmesi gereken bedelle ilgilidir. Davacı, sulama birliği başkanı olan davalılardan tahsili istemiştir. Taraflar arasında 16.06.1995 tarihinde imzalanan protokolün 4. maddesi gereği dava konusu tesislerin bakım ve onarımının sulama birliği tarafından gerçekleştirileceği, aksi takdirde bu işlerin DSİ tarafından yapılacağı ve masrafların sulama birliğinden tahsil edileceği belirtilmiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Mahkeme, davanın kabulüyle toplam 63.276,46 TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine hükmetmiştir. Ancak, davalıların pasif husumet yokluğu nedeniyle açılan davanın reddi gerektiği belirtilmiştir.
6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu'nun 13. maddesi birlik gelirleri ile ilgili bir düzenleme olup, davalıların birlik borçlarından şahsen sorumlu olduklarına dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, davalılar hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekmektedir.
15. Hukuk Dairesi         2016/4778 E.  ,  2017/3479 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, devir sözleşmesi uyarınca ödenmesi gereken bedelin ... Sulama Birliği Başkanı olan davalılardan tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalılar tarafından yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, taraflar arasında 16.06.1995 tarihinde imzalanan protokolün 4. maddesine göre dava konusu tesislerin bakım ve onarımının ... Sulama Birliği tarafından gerçekleştirileceğini, aksi takdirde bu işlerin DSİ tarafından yerine getirileceğini ve DSİ’nin yaptığı masrafların da ... Sulama Birliği’nden tahsil edileceğini belirterek, bahse konu ödemelerin yerine getirilmemesi nedeniyle ... Sulama Birliği Başkanı olan davalıların yapılan ödemelerden sorumlu olacağından bahisle toplam 60.787,72 TL’nin faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, davalılar ise savunmalarında davanın reddi gerektiğini beyan etmiş olup, mahkemece davanın kabulü ile toplam 63.276,46 TL’nin asıl alacak kısmına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
    Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def"i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re"sen nazara alınmasıdır.
    Mahkemece davalılar sorumlu tutularak dava kabul edilmiş ise de, davalılar farklı dönemlerde ... Sulama Birliği Başkanı olup, davacı ile ... Sulama Birliği adına
    16.06.1995 tarihinde protokol imzalanmıştır. Mahkemece 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu"nun 13. maddesinde belirtilen unsurlar dikkate alınarak davalıların, davacı tarafından yapılan giderlerinin ve ayrıca yatırım bedelinden sorumlu oldukları ve bu sorumluluklarını yerine getirmedikleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, söz konusu madde birlik gelirleri ile ilgili bir düzenleme olup, davalıların birlik borçlarından şahsen sorumlu olduklarına dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda davalılar hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.