1. Hukuk Dairesi 2019/191 E. , 2020/4236 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı. davalı ve asli müdahil tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, paydaşı olduğu 623 ada 32 parsel sayılı taşınmazın ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/5 sayılı satış dosyası ile davalı ...’a ihale edildiğini, ihalenin usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında davacı ve diğer paydaşlar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın görevli mahkemede açılmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının davasında kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar Dairece “...Ne var ki, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden yapılan ihalenin kesinleştiği ve davanın ihalenin feshine yönelik değil, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, İcra İflas Kanunu"nun 134. maddesi hükmü çerçevesinde ihalenin usulsüzlüğünden bahisle feshi istenebileceği gibi, ihale sonucu edinilen mülkiyete dayalı tescilin yolsuz olduğu ileri sürülerek tapu iptal ve tescil davası açılmasına da yasal engel yoktur.Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmesi isabetsizdir...”gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 623 ada 32 parsel sayılı 419,49m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazın 4/24 payı davacı adına kayıtlı iken 06.06.2014 tarihli satış işlemi ile davalı adına tescil edildiği, onun da taşınmazı 11.07.2014 tarihinde dava dışı ...’e devrettiği, onun da dava dışı şirkete devrettiği ve taşımazın kat irtifakına geçerek sayfasının kapandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı 01.07.2014 tarihli dava dilekçesi ile tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş olup dava konusu taşınmazın yargılama sırasında dava dışı kişilere devredildiği dosya kapsamı ile sabittir. Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanında doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Söz konusu maddede, “dava konusunun devri” kenar başlığı altında; "Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olurlar.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür." şeklinde düzenleme getirilmiştir.
O halde, kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan anılan yasal düzenlemeler gözetilmek suretiyle, mahkemece davacı tarafa seçimlik hakkının hatırlatılması, bu yöndeki usulü eksikliğin giderilmesi ve sonucuna göre işlem yapılarak ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Tarafların bu yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.