MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemenin 19.07.2017 tarih ve 2017/132 Esas, 2017/666 sayılı kararının direnme kararı niteliğinde olmadığı, ilk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeyle hüküm kurulmuş olması nedeniyle yeni hüküm kabul edilerek yapılan incelemede;
1-Sanığın ikametinde kullandığı sayacın 01.06.2012 tarihinde borcundan dolayı mühürlenerek elektriğinin kesildiği, 24.03.2013 tarihinde yapılan kontrolde mührün bozularak elektrik kullanımına devam edildiğinin tespit edildiği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın suçlamayı kabul etmeyerek 2012 yılının 6. ayında önceki abone.... nun aboneliğini feshettiğini, elektriğinin hiç kesilmediğini, 2013 yılında gelip tutanak tutulduğunu, mührü bozmadığını savunması ve 01.06.2012 tarihli mühüleme tutanağının .... adına düzenlediğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, mühürleme tutanağını düzenleyen tutanak mümzileri ile adına tutanak düzenlenen .... dinlenip mühürleme tarihi itibariyle sayacın fiilen kim tarafından kullanıldığı, mühürleme tarihinden sonra ilk tüketimin ne zaman yapıldığı ve sanığın suça konu adrese ne zaman taşındığı sanıktan da sorulmak suretiyle yöntemince araştırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,

2-Kabul ve uygulamaya göre de;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.