Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18253
Karar No: 2015/18710

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/18253 Esas 2015/18710 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/18253 E.  ,  2015/18710 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, Danimarka Emeklilik Sigorta Rejimine giriş tarihinin Türkiye"de sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespiti ile aksi Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı, Danimarka Emeklilik Sigorta Rejimine giriş olan 06.08.1981 tarihinin Türkiye"de sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespiti ile aksi Kurum işleminin iptalini istemiş, Mahkemece, 28.11.2014 tarihli ilk hükümde davanın kabulüne karar verilmiş, Dairemizin 14.05.2015 tarih 2015/862 Esas 2015/9588 Karar sayılı ilamıyla; “...Mahkemece; Türkiye ile Danimarka Krallığı arasında yapılmış olan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinde, bir kimsenin ... sigortasına girişten önce bir Danimarka rant sigortasına girmiş bulunması halinde, Danimarka Rant sigortalarına girişin ... sigortalarına giriş olarak kabul edileceğinden bahisle, yazılı şekilde karar verilmiş ise de; 13.12.1999 imza tarihli, 01.12.2003 yürürlük tarihli Türkiye Cumhuriyeti ile Danimarka Krallığı arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesi"nde, Danimarka ülkesinde çalışmaya başlanılan veya Danimarka Emeklilik Sigorta Rejimine tabi olunan ilk tarihin Türkiye"de sigorta başlangıcı sayılması gerektiğine dair herhangi bir hüküm bulunmadığı, ayrıca, aynı sözleşmenin 33’üncü maddesinde yer alan “Bir Danimarka veya ... vatandaşı, ya da geriye kalan hak sahiplerinin, özellikle ... mevzuatına göre tamamlanan prim veya sigorta süreleri dikkate alındığında, bir aylığa hak kazanma koşullarını yerine getirmediği takdirde, ilgili kimsenin Danimarka mevzuatına göre tamamladığı ikamet sürelerinin gerekli miktarı, ... mevzuatına göre geçirilmiş prim ve sigorta süreleri gibi ikamet sürelerinin gerekli miktarı, ... mevzuatına göre geçirilmiş prim ve sigorta süreleri gibi dikkate alınır, ancak söz konusu prim ve sigorta süreleri ile anılan ikamet süreleri çakışmamalıdır.” hükmünün de sigortalı sürelerin aylığı yetmemesi durumunda ikamet sürelerinin de sigortalı sürelerle çakışmaması koşuluyla aylıkta nazara alınabileceğine ilişkin bir düzenleme olduğu hususunun gözardı edilmesi, somut olayda davacının sigorta başlangıç tarihinin 3201 sayılı Kanunun 5"inci maddesine göre Türkiye"deki sigorta başlangıç tarihiniden borçlanılan süre kadar geriye gidilmek suretiyle belirlenmesi gereği nazara alınmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” gerekçesiyle kabule dair önceki hüküm bozulmuştur.
    Bozma ilamı sonrasında yürütülen yargılama sonucunda, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile sigorta tescil tarihinden borçlanılan süre kadar geriye gidilmek suretiyle 08.10.2012 tarihinin davacının Türkiye"deki sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; Türkiye Cumhuriyeti ile Danimarka Krallığı arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesi"nde, Danimarka ülkesinde çalışmaya başlanılan veya Danimarka Emeklilik Sigorta Rejimine tabi olunan ilk tarihin Türkiye"de sigorta başlangıcı sayılması gerektiğine dair herhangi bir hükmün mevcut olmadığı, davalı Kurumun 15.05.2014 tarihli yazısına göre davacının Türkiye"deki sigorta başlangıç tarihinin sigorta tescil tarihinden borçlanılan süre kadar geriye gidilmek suretiyle 08.10.2012 tarihi olarak belirlenmesi karşısında mahkemece kabul edilen anılan tarih yönünden taraflar arasında uyuşmazlık da bulunmadığı gözetilmeksizin, mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.11.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi