14. Hukuk Dairesi 2018/4089 E. , 2019/3765 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.02.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu 11641 ada 122 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Satışına karar verilen taşınmaz;
a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında,
b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında,
c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına; satış bedeli üzerinden hesaplanacak karar ve ilam harcının da yine bu oranlara göre paydaşlardan tahsiline karar verilmesi gerekir.
Ayrıca, 6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut olaya gelince; temyiz olunan hükmün ikinci bendinde, “Satış sonrasında elde edilecek satış bedelinden binde 11,38 oranında harcın, paydaşlardan payları oranında alınmasına,” denildikten sonra aynı bentte "bu harç düşüldükten sonra kalan miktarın taraflara dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki ve veraset ilamındaki hisseleri nispetinde taksim ve tevziine "denilerek infazda tereddüt meydana getirecek şekilde çelişki yaratılması doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nin 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca davalının temyiz itirazlarının kabulüne ve hükmün ikinci bendi hükümden çıkarılarak yerine, "2-Satış bedeli üzerinden hesaplanacak binde 11,38 harcın paydaşlardan satış bedelinin dağıtılmasındaki oranda tahsiliyle Hazine irat kaydına, satış bedelinin paydaşlara tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında paylaştırılmasına," ibaresinin eklenmesine, hükmün HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.