17. Hukuk Dairesi 2013/8551 E. , 2014/10431 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/02/2013
NUMARASI : 2011/106-2013/103
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin D... Özel Sağlık sigortası grubu kapsamında 19.03.1999-19.03.2005 döneminde Anadolu Sigorta A.Ş nezdinde grup sağlık sigortalı olduğunu, bu sigorta kapsamında ömür boyu yenileme garantisine hak kazandığını, D...Özel Sağlık Sigortası grubunun sigorta şirketini E.. A.. olarak değiştiğini, bu sigorta şirketi nezdinde 2005-2009 yılları arasında grup özel sağlık sigortalı olmaya devam ettiğini, E.. A.. nezdinde bireysel sağlık sigortası statüsüne geçtiğini, bu geçişte kendisini ömür boyu yenileme garantisinin dikkate alınmadığını, haksız bir şekilde yeni istisna ve ek prim uygulamaları getirildiğini, geçiş sürecinde bu hakkın E.. A...nin kayıtlara doğru şekilde yansıtmadığını, yapmış bulunduğu 307,00 Türk Lirası ek prim ödemelerinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini,ömür boyu yenileme garantisi altındaki kazanılmış haklar gözetilerek bu hakkın geçerliğinin tespitine ve devamına,bireysel özel sağlık sigortası poliçesi altındaki muafiyet ve ek prim ödemelerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının müvekkili sigorta şirketinde Mart 2005 tarihinden itibaren grup sağlık sigortası kapsamında daha sonra 19.03.2010-19.03.2011 dönemi içinse bireysel sağlık sigortası kapsamında sigortalandığını, sağlık sigortası genel şartlarının 10 maddesi uyarınca kazanılmış haklarının verildiğini, ancak ömür boyu yenileme garantisi hakkı için sözleşmede özel bir şart düzenlenmediğini, kazanılmış haklar çerçevesinde bekleme sürelerinin kaldırıldığını, bireysel poliçelere geçişte aynı şartlarda geçerli olduğu özellikle belirtilmedikçe breysel poliçelerde yeniden risk değerlendirilmesi yapıldığını, grup poliçesi ve özel şartlarda ömür boyu yenileme görüntüsü ile ilgili hüküm bulunmadığını, sigortalının ek prim uygulamasını kabul ettiğini, geçmişe yönelik olarak ödediği primleri talep etmesinin hakkaniyete ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı M.. Ö.."in A.. Anonim Türk Sigorta A.Ş. nezdinde 19.03.1999 - 19.03.2005 dönemi için sigortalı olduğu grup sağlık sigorta poliçesi kapsamında ömür boyu yenileme garantisi hakkına sahip olduğu ve kişiye özel uyguluma/ekloprim olmadığının belirlendiği, davacının 2005 yılında belirtilen bu kazanılmış hakları ile A... Anonim Türk Sigorta poliçesi kapsamında geçiş yaptığı, davalının davacı ile aralarında grup sigorta ilişkisini kurarken kendisinin eski şirketteki geçmiş sigortalılık ilişkisi kapsamında kazandığı haklarla geçişini kabul etmiş ve uygun bulduğu gerekçesiyle davacının davalı şirket nezdinde ferdi sağlık sigortası poliçesi kapsamında ömür boyu yenileme hakkının mevcut bulunduğunun tesbitine, 307,00 TL. tutarındaki ek prim ödemelerinin istirdadı yönündeki davadan feragat edildiği gerekçesiyle de bu talebin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, devrolunan hayat sigortası sözleşmesinin devirden önceki ömür boyu yenileme garantisi altındaki kazanılmış haklar gözetilerek bu hakkın geçerliliğinin tespitine ve devamına, bireysel özel sağlık sigortası altındaki muafiyet ve ek prim ödemelerinin kaldırılması istemine ilişkindir.Mahkemece davacının davalı şirket nezdinde ferdi sağlık sigortası poliçesi kapsamında ömür boyu yenileme hakkının mevcut bulunduğunun tesbitine karar verilmiştir.
1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.Bu kurallar yargıda açıklık ve netlik prensibinin bir gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında tereddüt ve yeni ihtilaflara neden olur.
Somut olayda, taraflar arasında ömür boyu yenileme garantisinin kazanılmış haklar ile birlikte geçerliliğinin tespiti istenmiş olup mahkemece hüküm fıkrasında,”davacının davalı şirket nezdinde ferdi sağlık sigortası poliçesi kapsamında ömür boyu yenileme hakkının mevcut olduğunun tespitine”şeklinde hüküm kurulduğunun belirtildiği, ömür boyu yenileme garantisinin kazanılmış haklarla birlikte muafiyet ve ek prim ödemesi alınmadan birlikte devam edip etmediği hususunun açık ve anlaşılır bir şekilde belirtilmediği, bu durumun infazda tereddüte neden olacağı anlaşıldığından usul ve yasaya aykırı hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 01.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.